Daydreaming Şiiri - Nilsu Güleş

Nilsu Güleş
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Daydreaming

Kendimi kurutup bi bacada
Parça parça yırtıp atsam
Bir sobada yaksam ayaz bir kış gecesi
Yangınımda çatlasa kestaneler, patatesler
Bir demli çay içilse üstüme
Şimdiki gibi mutlu olamam
Yanındayım, yamacına park ettim ruhumu
Milim oynamıyorum, bu anda durduğuna inandığım zamanın kırılgan dengesini korumak için
Birbirinin eksiklerini mükemmeliyetle dolduran iki alakasız yapboz parçası gibi
Bir araya gelip kurduğumuz hayallere ve huzura saygı duruşu olarak kaldı bizimle zaman

Sevinçle dolup taşıyorum, uyandım nefesine bu sabah,
Hiçbir kaba sığamıyorum, ne de dört duvara
Tamamlanma ritüeliymişçesine favori kahvecinde ettik kahvaltıyı,
Dün geceden kalanları, yarına dair,
Asimetrik bir sohbetle uçuşturduk masada,
Kol kola kuğuluya girdik, tembel pazar, ankara bizim,
Bir kulaklık sende biri bende,
Bize dokunan müziklerle estik, sonbahar kızılıyla kuşanmışız, ne mutlu.

Günün ziyafetini evde pişen bir makarna şarap ikilisiyle taçlandırıp kanepende yudum yudum akıttık meyi,
Göz göze, diz dize, saçlarınla doldurdum avuçlarımı, hafızama kazırcasına her telini.

Oynaşırken sobada alevler, gözlerimi dalıp gittikleri diyardan toplayınca döndü gerçekliğim,
Ne sen vardın ne soba ne kanepe ne huzur
Bir tek sonbahar mevsim, tatsız bu sene, kışa hızlı bir geçiş
Aşıklar mutsuzken sonbahar inmiyor sanki ankarama.
Sıcak sarı ışık, sokak lambaları,
Yayılan ısı ise gönülsüz bir klima sadece,
Çatırdayan kalbim, kanepen ise sadece kulaklarımdaki şarkıdan ibaret.

Belki de hayat yukarıda daha güzel, gözlerimin arkasında,
İnsan niçin ancak toprağın altındayken ulaşabilir göklere,
Niçin arar sonsuz ufukları böylesi açlıkla,
Sonsuz göğü, sonsuz toprağı, sonsuz uzağı ve sonsuz yakını,
Sonsuzla alıp veremediğimiz, ne bu doyumsuzluk,
Niçin sonsuzu arar zihnimiz, bir tek yanımızdayken olması gereken aklımızda,
Niçin sonsuza uzanır eller, dokunmalıyken yanı başına,
Yansımalarında boğulduğumun dünyası, niçin tek ihtiyacım en uzakta,
Sanki bin dağın ardında, bin zihnin kaçışında, bin odanın kapısında, bin hecenin yakasında sevdiğimin kırıntısı.
Şimdi midemde bi aşk kıyıntısı, kafamda bi hayal avuntusu, sevgimde bi kader bozuntusu, suratımda bir öpüş kalıntısı, dizlerimde bir bağ çözüntüsü,
Huyunda bir küf kokusu, aklında ben oltası, parmaklarında bi kavuşma korkusu, aradığım tüm kafiyelerin anahtarı,
Uyumsuz bir yapboz parçası, tavadan krema buhusu, dokusu bozuk kırmızı bir kanepe, gün ışığı ve kızıl yapraklar, ayağının altında ezilen her mevsim, benim gibi.

Nilsu Güleş
Kayıt Tarihi : 10.10.2025 17:41:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!