DATÇA GÜZELİ ÖZLEM
ben
şiirimi senin melul zeytin gözlerine 
sunuyorum
uykusuz gecelerimin çıplaklığında
hayalini yastık
sıcak nefesini yorgan yaptım
çoğu zaman sessizim
benim yerime sancılı
kederli ve dokunaklı 
şiirler konuşur
senin yumuşak kafesinin çöllerinde
kervanının baş çekeniyim
yay gibi kaytan kaşlarının tutsağıyım
kirpiklerin keskin bir hançer gibi
saplandı yüreğime
senin bal dudaklı gülüşlerinin aynasında
kendimi keşf ettim
akşamların hoş sohbetınde 
senin güzelliğinden bahsediyorum
Datça'nın melul bakışlı Özlemi
ben senin gizemli aşkının dergahının 
bekçisiyim
nurlu yüzünün ilahi ışığının 
esiriyım
özleminin ateşinde iç organlarım 
tutuştu
vücudumun kemikleri eridi bende
senin yokluğunda ölüm orucuna girdim
yalnızlığımda inzivaya düştüm
feleğin çarkı belimi erken büktü
korku ve endişe titreyen yüreğimde 
yuvasını kurdular
meyhanelerin kapısı son durağım oldu
sigara dumanımın halkaları arasında
boğuldum
mahsun gecelerimin nefesinde
sessiz derin iç çekmeler
inlemeler ve hıçkırıklar yankılanır
ben sensiz sahra çöllerinde derbeder 
bir derviş oldum
Datça güzeli Özlem
hasretinin kıyısında gemim
karaya oturdu
umut ağacımın yaprakları
feleğin rüzgarının dalgalarında
savruldular
ömrüm hep engebeli, dikenli ve 
şansızlıklarla dolu yolarda geçti 
günlerim ve gecelerim
senin gelmenin hayaliyle geçiyor
sensiz derunimin nehirleri tersine akıyor
yalnızlığımda ruhumun gölgesine sığınıyorum 
odamın kapısının zilini hep hüzün çalar
içimdeki mavi göğün serçeleri
uçamaz oldular 
sefil ruhum yetim ve sahipsiz bir mezar taşı
yokluğında üşüyorum, tir tir titriyorum
bütün mevsimler benim için kış
yılların mutluluğu hatır istedi benden
Datça esmer güzeli Özlem
sen benim mehtabımın göldeki şavkısın
gel kör karanlık gecelerimin dolunayı ol
senin ayaklarının altına kadife halı sereyim
siyah saçlarının tellerini altın boncuk 
ve incilerle süslüyeyim
nazenin ellerinle cennetinin çeşmesinden 
bir tas kewser suyu bana sun 
çorak toprağımın bereketli yağmuru ol
tarlamın buğday başaklarını
senin özleminin değirmeninde öğütüyorum
gel sazımın telleri arasında yanık bir aşk türküsü ol
sarhoşluğumun kara sevdasında 
senin hayalinin etrafında semaha dönüyorum 
her zaman senin büyülü aşkının secdesine 
duruyorum
sabah namazlarında sabır duasını
okuyorum
ben senin filiz boyunu renkli 
gökkuşağı ile donatırım
kemer olup ince belinin kıvrımlarına
dolanırıım
güzelliğinin önünde bütün şehirlerin
boynunu eğerim
Datça güzeli fidan boylu Özlem
gel kambur kaderimin ince sızısını 
narin ellerinin avucuyla  ovala
ateşli öpücüklerinin ıslaklığıyla derin 
yaralarımın acısını dağla
gel viraneye dönmüş arzularımın melhemi ol
takatsız düşen dizlerimin dermanı ol
ızdırabımın çaresizliğine çare bul
Datçanın baygın bakışlı güzeli Özlem
ben utandım, çekindım
cesaret edemedim 
susuz ve açlık çeken duygularımı 
senin yumuşak göğsünün yaylalarında
otlatayım ve su vereyim
bağışla beni kara gözlüm
şafak gözlüm
bahar gözlüm
deniz gözlüm bağışla
Xizan Şîlan
2021-11-09
Stockholm
Xizan Şîlan
Kayıt Tarihi : 9.11.2021 23:21:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ulaşılamıyan acı bir sevda hikayesi




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!