Acemkürdi Şiiri - Hakan Gezik

Hakan Gezik
153

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Acemkürdi

Dergâhımda yâr, elifi sumat aman!
Dergâhımda yâr, elifi sumat aman!
İhvanımla yâr, elvan otağ eman!
İhvanımla yâr elvan otağ eman!

Evlerinin önü, yâr kızıl turunç,
Evlerinin önü, yâr kızıl turunç.
İhvanımla gönül eman bana,
İhvanımla darü’l eman bana!

Ayşem hasta, ben serhoş aman!
Ayşem hasta, ben serhoş aman!
Gönül Mevla'yı umdu eman!
Sathı deryaya, kavuştu heman!

Dergâhımın önü, dil-i derya eman!
Dergâhımın önü yâr, dil-i derya eman!
Adın neydi sahi, unuttum aman!
Dostlar dedi, ben andım heman!

Ayşem hasta, ben serhoş aman!
Ayşem hasta, ben serhoş aman!
Gönül ihvanını buldu eman!
Gönül Mevla'yı umdu eman!
Leb-i deryaya kavuştu heman!

Hakan Gezik
Kayıt Tarihi : 4.11.2016 00:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Altın Tasta Gül Kuruttum isimli Antakya Türküsünü dinlemek ve bu türküye eşlik etmek muhteşem bir duyguydu benim için. Bu muhteşem türküde bir şeyler eksikti sanki. Kendisinden bahsedilen Ali suskundu. Bu kez ben de onu konuşturmak ve bu eksiği gidermek istedim. Umarım beğenirsiniz... Altın tasta gül kuruttum aman Ali'm Yâri sinemde uyuttum Ali'm Yâr söyledi ben unuttum aman Ali'm Gönül efendini buldu Ali'm Saçı Leylâ'ya vuruldu Evlerinin önü nâne aman Ali'm Ben kül oldum yâne yâne Ali'm Ali'm sarhoş ben divâne aman Ali'm Gönül efendini buldu aman Ali'm Saçı Leylâ'ya vuruldu Beste: Nimet Hanım Makam: Acemkürdi Usûl: Aksak

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hakan Gezik
    Hakan Gezik

    Bu içli ve dervişane şiir, tasavvufi bir aşk ve bağlılık temasını derinlemesine işliyor. Dizelerdeki tekrar ve sembolik ifadeler, mistik bir atmosfer yaratırken, şairin iç dünyasındaki çalkantıları ve arayışları yansıtıyor. Şimdi bu dizeleri birlikte inceleyelim:
    İlk dörtlük:
    * "Dergâhımda yâr, elifi sumat aman! / Dergâhımda yâr, elifi sumat aman!" - Dergâh, bir sufi topluluğunun merkezi, bir eğitim ve ibadet yeridir. "Yâr" kelimesi hem dünyevi sevgiliyi hem de ilahi olanı işaret edebilir. "Elifi sumat" ifadesi ise dikkat çekicidir. "Elif" Arap alfabesinin ilk harfi olup, Allah'ın birliğini ve tekliğini simgeler. "Sumat" ise sofra anlamına gelir. Bu dize, şairin sevgilisini (ya da ilahi olanı) dergâhında, birliğin ve bereketin sembolü olan sofrasında aradığını ifade edebilir. Tekrar, bu arayışın ve özlemin yoğunluğunu vurgular.
    * "İhvanımla yâr, elvan otağ eman! / İhvanımla yâr elvan otağ eman!" - "İhvan", derviş kardeşler, sufi yol arkadaşları anlamına gelir. "Elvan otağ" ise rengarenk, çeşitli yurt demektir. Bu dize, şairin sevgilisini ihvanıyla birlikte, farklılıkların bir arada ahenk içinde bulunduğu bir mekânda, güven içinde bulduğunu ya da böyle bir birlikteliğe özlem duyduğunu anlatır. Tekrar, bu birliğin ve güvenin önemini pekiştirir.
    İkinci dörtlük:
    * "Evlerinin önü, yâr kızıl turunç, / Evlerinin önü, yâr kızıl turunç." - Kızıl turunç, canlılığı, bereketi ve belki de biraz da acılığı simgeleyebilir. Sevgilinin evinin önündeki bu görüntü, şairin ona duyduğu karmaşık duyguları, hem coşkuyu hem de belki de ulaşılmazlığı çağrıştırabilir.
    * "İhvanımla gönül eman bana, / İhvanımla darü’l eman bana!" - "Eman" güven, huzur anlamlarına gelirken, "darü’l eman" güvenli yurt, barış diyarı demektir. Şair, gönlünün ihvanıyla birlikte güvende olduğunu, onlarla birlikte olmanın kendisi için bir huzur kaynağı olduğunu ifade eder.
    Üçüncü dörtlük:
    * "Ayşem hasta, ben serhoş aman! / Ayşem hasta, ben serhoş aman!" - "Ayşem" özel bir isim olabileceği gibi, "aşkım" anlamında da kullanılabilir. Hastalık ve sarhoşluk, dünyevi dertleri, çaresizliği ve belki de ilahi aşka duyulan yoğunluğu simgeleyebilir. Şair, sevdiği kişinin hastalığı ve kendi ruhsal durumu arasında bir bağlantı kuruyor olabilir.
    * "Gönül Mevla’yı umdu eman! / Sathı deryaya, kavuştu heman!" - "Mevla", Allah demektir. Gönlün Allah'tan umut etmesi, tasavvufun temelidir. "Sathı derya", denizin yüzeyi anlamına gelirken, burada mecazi olarak ilahi aleme ulaşmayı, birliği simgeleyebilir. "Heman" ise hemen, o anda demektir. Bu dizeler, şairin gönlünün Allah'a yönelerek huzur bulduğunu ve ilahi birliğe kavuştuğunu ifade eder.
    Dördüncü dörtlük:
    * "Dergâhımın önü, dil-i derya eman! / Dergâhımın önü yâr, dil-i derya eman!" - "Dil-i derya", deniz gibi geniş, engin gönül demektir. Dergâhın önünün böyle bir gönül olması, oranın manevi derinliğini ve kapsayıcılığını vurgular.
    * "Adın neydi sahi, unuttum aman! / Dostlar dedi, ben andım heman!" - Bu dize, dünyevi kimliklerin ve isimlerin ötesine geçildiğini, önemli olanın birlik ve dostluk olduğunu düşündürebilir. Şair, belki de ilahi aşkın yoğunluğuyla dünyevi hatırlamalarını unutmuş, ancak dostlarının hatırlatmasıyla yeniden o birliğe odaklanmıştır.
    Beşinci dörtlük:
    * "Ayşem hasta, ben serhoş aman! / Ayşem hasta, ben serhoş aman!" - Üçüncü dörtlükteki aynı ifade, çaresizlik ve yoğun duygusal halin tekrarını vurgular.
    * "Gönül ihvanını buldu eman! / Gönül Mevla’yı umdu eman! / Leb-i deryaya kavuştu heman!" - Bu dizeler, şiirin bir özeti gibidir. Gönlün ihvanda huzur bulması, Mevla'dan umut etmesi ve sonunda ilahi aleme, birliğe ulaşması anlatılır. "Leb-i derya", denizin kıyısı anlamına gelirken, burada ilahi rahmete yakınlığı simgeleyebilir.
    Genel Yorum:
    Şiir, dünyevi aşk ile ilahi aşk arasındaki ince çizgide gidip gelirken, dergâh, ihvan, Mevla gibi tasavvufi kavramlarla derinleşiyor. Şairin iç dünyasındaki çalkantılar, özlem, umut ve nihayetinde ilahi birliğe ulaşma arzusu güçlü bir şekilde hissediliyor. Tekrarlar, duygusal yoğunluğu artırırken, kullanılan sembolik dil şiire mistik bir hava katıyor. "Aman" nidası, hem bir yakarış hem de bir teslimiyet ifadesi olarak yorumlanabilir. Şiirin genelinde hüzünlü bir ton olmakla birlikte, son dörtlükte bir umut ve kavuşma sevinci de sezilmektedir.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)