Yükü toprak yığını, dolup taşacak,
Seslenir, seslenir kimseler duymaz.
Haykıracak gibi yahut patlayacak,
Asırlara şahit, türkülere sığmaz..
Dedi:
Bin dertlinin derdine dert ortağıyım,
Ölümsüzler bende vücut bende garip,
Eşkiya meskeni, aşığın yoldaşıyım.
Çığlıklar bende kopar, ben de muzdarip.
Yol ki ne gideni var ne de geleni,
Bir yaz sıcağında tutuşmuştu ocak,
Asırlık divanı görmeden seveni,
Bağrına basacak, kucaklayacak.
Dedi:
Doruklarım kederli bir yanım kasvet,
Dumanlarım başımda; ağrılar, sızılar…
Sormayın, aşıklara ne bu eziyet,
Kimine duvar oldum, kimine mezar.
Bulutlara selam sal, bitmez bu kurşun,
Asilere terennüm, dertliye merhem.
Gidip de dönmeyenlerin, çıktığı yokuşun,
Sonunu bilirim, sonu hep bir matem.
Dedi,
Benmişim olmazların taşınmaz yükü,
Dört nala koşan atların, takıldığı taşım,
Masalların kuruntusu, yalanların öyküsü,
Benmişim olmazların sarsılmaz yükü.
Ercan GüzelKayıt Tarihi : 21.1.2022 22:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!