/dağlar alışkındır karlara…
ama ben alışamadım dağlarda sensiz kalmalara…. /
….
bir gece yaratalım mesela, öylesine bir düş saklayalım ki içine, öylesine
dağ başında bir ateş yakmış, yangın gibi sevişerek sabahlamışız seninle
(……ben eskiden beri ne kadar çok severim gece kuşlarının çığlıklarını)
'Aman gelme' dedim, bak geldin işte
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Devamını Oku
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Herzamankı guzellıkde efendım kutluyorum sızı okumak buyuk keyıf verıyor abım saygıarımla
selami
'dağlar alışkındır karlara
Ama ben alışamadım dağlarda sensiz kalmalara'
Bu özlemin masal olması mümkün değil zaten.Sayın Çeştepe'den yine harika bir özlem sevda şiiri. Selamlar.
Bir anda, dağın eteğinde çoban ateşi yaktığım o yıllar canlandı gözümde,yaşadım o anları yeniden
muzikte başka bir tat katmış.
güzeldi.
Masal değildir eminim yaşananlar...Deniz bile ses getiremez dalgalar olmayınca...dingin,suskun ve çırpınapaz ki vurmak için mutlulukla kıyılara...dalgasız.
Yine harikaydınız...kaleminizin lezzeti vardı yine dizelerde....ustaya tam puanımla saygılar.
Kutluyorum.
bir gece yaratalım mesela, öylesine bir düş saklayalım ki içine, öylesine
dağ başında bir ateş yakmış, yangın gibi sevişerek sabahlamışız seninle
(……ben eskiden beri ne kadar çok severim gece kuşlarının çığlıklarını)
sonra açılıvermiş gözlerimiz de, sen bir yerdeymişsin, ben başka yerde
bir elini alnında görmüşüm de, diğerini bastırırken hızla çarpan yüreğine
neden o gece senden daha çok üşümüştüm.
eyvah demişim eyvah…..
Teşekkürler
Paylaşımınıza
böylesine buram,buram aşk kokan deniz mavisi
Dağ doğa arası ve gönül yarası bir şiir
Kutlarım böylesine güzel ve anlamlı şiiri ve şairini saygı ve selamlarımla
Varolduğu sürece deniz ,varolacaktır dalgalarda ... Saygıyla Fatma Hatun Esen
Merhaba yeni şiirine ve sana Cevat Kaptan ..
Muhteşem bir şiirinle daha karşı karşıyayım .
Neler yazılır nasıl bir yorum yapılır bilemiyorum. okurken dolu dolu ben doldum ben oldum şiirin içinde .. sadece bir kere okudum .
hani hediye paketleri olur ya acele acle açar bakacağım diye hediye kutusunu kağıdı darmadağın ederim bir an önce ne çıkacak telaşımdan mesala hiç o düğümleri açmak işime gelmez sevmem sabırszım yani..
işte burda da bu bir hediye biir solukta okuduğum
ama bir kez daha okuyacağım..
şimdi şöyle satır aralarına girelim bakalım neler çıkacak yürek sesinden . ..
bir kez okumayla bir bir dolu şey geldi .. ama tadını çıkarmak gerek ..
Uzakdakine ulaşılmaza belki de çok çok güzel bir sevgi özlem çok güzel bir düşün görüntüsü için perde sesini beklemek gibi .. Düşlerle olunmazı oldurmak belkide yaşanmışlıktan yola çıkarak o günleri geri getirmek ...yanında hissetmek için bunun şart olması . nefes aldığını hissetmek belki de unutmamak için anılara sarılmak . unutmak istememek de direnmek ...yokluğunu kabul edememek bir dolu şey çıkar bu aşk hikayesi şiirinden ..
bakalım şimdi . :) yürek kaleminden neler dökülmüş ..
******************************
Dağlardan sonra denizler
/dağlar alışkındır karlara…
ama ben alışamadım dağlarda sensiz kalmalara…. /
****
Dağlar huzur demek dağlar özgürlük demek dağlar kaçış demek
hatta dağların heybetine gücüne öyle bir güvenirsin ki o an korunak sığınak barınak
nefesini dolu dolu aldığın yer o kadar dolu ki . hani bir nefes sıhat gibi olayı
ama öyle bir pis dururmu var ki dağlarda herkes barınamaz nazik yüreklere göre değildir dağlar
iki yada üç gün en fazla dayanırsın .
işte o sessizlik hani canhıraş koştuğun burdaki seslerden kaçtığın dağlarda da
o sessizlik adamı vurur aratır herşeyi hele gece oldu mu kuşlar da yoksa yol arkadaşın
gömüldüm mü o sessizliğe ..
İşte o kaçtığın gelir yanı başına var ama yok beynine yüreğinin yanınbaşındadır aslında
işte delirme anı o zaman başlar ellerin boşdadır sesinde öyle ..
hayallere baş vurusun hayali bile yeter ama o da gelmez bazen inat eder kaçışının intikamını
alır buyur dağların senin olsun diye ..
işte o an çok arasın yanımda olsa konuşmasın söylemesin tek kelime be Allahın cezası yanımda ol
kör ol topal ol ne olursan ol da yanımda ol ..
işte dağlar bu üşümelere bu soğuklara alışıkdır ama insanoğlu hele seviyorsa hele deli özlemler varsa
alışamaz onsuzluğa .. ya onla ya onla olmalı hayat !
yoksa dağlarda bile olsa nefes alamaz aldığı nefesin içinde boğulur .
diye düşünüyorum ..
ben dağları pek bilmem ama bir can var orda
ve orda yaşamanın güzelliklerini anlatırken bana
aynı zamanda orda yalnızlıkları ile nasıl boğuştuğunu ..
orda yaz aylarında bile nasıl yalnızlığın sıtma nöbetleri boğuştunu anlatırdı zaman zaman
bir insan sesine nasıl hasret çektiğini o kadar insan sesinden kaçışlarına rağmen
o kadar reel dünyanın çirkinliklerinden kaçmak için sığındığı dağ barınağından
arada bunlarıda dinlerdim .. hiç de kolay değildi . oralarda yalınız adam olmak .
bu yalnızlığa rağmen vazgeçememek .. keşke o nöbetlerde olmasa ..
yada olmaması için olması gerekende yanında olsa .. derdim de ..
yani onun anlatımıyla yola çıktım bu yorum çıktı Üstad .
**************************
bir gece yaratalım mesela, öylesine bir düş saklayalım ki içine, öylesine
dağ başında bir ateş yakmış, yangın gibi sevişerek sabahlamışız seninle
(……ben eskiden beri ne kadar çok severim gece kuşlarının çığlıklarını)
sonra açılıvermiş gözlerimiz de, sen bir yerdeymişsin, ben başka yerde
bir elini alnında görmüşüm de, diğerini bastırırken hızla çarpan yüreğine
neden o gece senden daha çok üşümüştüm.
eyvah demişim eyvah…..
derinden bir of çekmişim ki sorma, deli fırtınalar kopmuş içimden sanki
bütün çizgilerim paramparça, sabah ayazı doğramış, ruhsatsız falçata gibi
(……biliyorum ağlardın sen de, öperken kanatsan bile serçe parmağımı)
nasıl aradım o an senin ellerini, sesine en yakışan ismimi seslenen sesini
kanatları donmuş kuşlar ve o hiç yanmamış ateş ve sen, neredeydiniz hani
sağır ve karanlık mıydı damarları yeryüzünün.
kalkmışım dizlerim titreyerek
*******
burda bir öykü var sanırım .. burda hayatından bir kesit Şarin canını yakan, acıtan
belki varlar içinde yokolan kendini yok eden bir ironi ..
bir gerçek anlatılmak istenen ..
Hani düşüm düştü dereler ya burda çok büyük bir düşüş var gibi
ve cam kırıkları hala acıtıyor yüreği . ..
Şairin yaşam öyküsünü bilemediğim için sadece burda birgerçekden yolaçıkarak
birşeylerin canını hala yaktığını
düşünüyorum bir olay bir gerçek düş dese de düşden çıkış yok acı bir hikaye bu ..
düşün içinde kaybolmak yok olmak belkide en güzel yerinde bırakmak ama ..
neyse belki de yok oluşun birilerinin yok olmasınında gerçek öyküsü olabilir .
………………..,
kalkıyorum dizlerim titreyerek.
********
mevsimin en soğuğu sensizliğin yaz ortası, buz tutmuş çığlıktır kar tanesi
koyaklarda yaban çiçekleri, sana benzese ne olur içinden sadece bir tanesi
(…..her sabah tenini koklarken gördüklerim, görmesin diye mi yalnızlığımı)
son sigarayı yakacak kıvılcımı bulamamak işte, ona bile hiç benzemiyor ki
hücrelerimde gizliden bu vedalaşma, ah ölüm biliyorum, bu sancı onun gibi.
bana sevdiğini söyle bir daha, sevdiğini söyle.
eyvah diyorum eyvah…..
*************
evet haklıymışım yok oluş ..gidene matem aslında anlatılan .
.gidene kahretme ,o an yok olmak isteme , küsme herşeye küsme ,
o yoksa bende yokum o bitti ise bende bittim deme hani dibevurma hikayesi var ya
işte böyle zamanların tanımı sanırım ..
nasıl bir anlatım nasıl bir kurgu Cevat Kaptan .
.Müthiş derim ..bu kadar hisli anlatılamazdı sanırım ..
Çok etkiledim özellikle bu bölümde
''buz tutmuş çığlıktır kar tanesi
koyaklarda yaban çiçekleri, ''
*********************************
işte o an düşünüyorum sıyırıp beynimi, donan ellerim, kopan ayaklarımdan
üzerinde sandal yüzdürdüğüm küçük su birikintilerimi, oyunlarımdan kalan
(…..neyse ki hatırlamıyorum amiral battı oyununda gemilerimin battığını)
sonra tuttuğum ellerin, hani en tarifsiz bir coşku gibi yürürken o yollardan
sırtıma kanat öyküleri takıyorum, kanatlanıp uçursunlar beni bu dağlardan
kelebek simetrisinde desen oluyor iletkilerim.
ve uçuyorum işte uçuyorum….
****
işte yanılmadım sanırım yine tam dibevuracakkken
tam tüm ışıkları kendi ellerinle bile yarım ederek söndürmüşken inadına hemde mum ışığı
direniyor onca rüzgara onca savurmalara rağmen inadına yanmak istiyor ışık geliyor bir
şekilde yüreğindeki yerini alıyor ..
çabalarınla da o ışık büyüyor yaşam oluyor umut oluyor.. bitmiyor işte yarım yamalak da
olsa sakatta olsa özürlüde olsa ille hayatta yaşanacaklar çöok şey var deyip umudu yüklüyor
isteksizce başlasada dizler ditrese de yürek büyük bir badire atlatmıştır kolay değildir
bu virajlar ama ama şair öyel bir güzellik yapıyor ki ; en çocukluğuna gidip
her zamanki sözleri ile denize bağlıyor biliyorki deniz özgürlük biliyor ki acıları anca
denizin tuzlu suları dermen olacak biliyor ki sadece ialcı deniz
dağlardan denize dönüş öykün muhteşem .. kimin aklına gelir ya valla bravo
çok anlamlı çokda derin su brikintisinden
yola çıkıpda yolumuz açık denizlere demen işte bu çok güzel ..
minicikbir birikinti birden okyanus oluyor ..
onun için demiyormuyuz küçücük bir umut ışığı bile yüklesek yüreğin kanatlarına
o yüzden demiyormuyuz kaybolmamak için tutunun umutlarına sarılın bakın nasılda ısıtacak
o yüzden demiyormuyuz açık denizlere umuda yelken açın ..
kutluyorum şair yüreği alkış ..
çok çok güzel ve hayata dair ders veren bir bölüm etkilendim bildiğim birşeydi ama olsun
bu da noter tastikli gibi oldu :)
**********
dört yanım bin mavi rüzgar, kim resimlenmişse o bulut kaçıyor en uzaklara
küçük damlalardan çok büyük dalgalar var görüyorum, özne gibi tam altımda
(…..ıslanırken saçların o gün güvertede, unutur muyum kahkahalar attığını)
nasıl sağlam basmışsak, silinmemiş ayak izlerimiz, duruyor hala kumsalında
ve bir zaman anıtında buluşma noktası burası yazıyor, denizlerin ortasında.
bir tebessüm gibi, tanıdın mı elimle yazdıklarımı.
maviyim, hem de nasıl maviyim…..
****
behey behey sevdim bu bölümü işte olması gereken işte
tüm şiirlerin finalinde beklediğim ..
Muhteşem bir finale gidiş
böyle bölüm bölüm şiirini okumakdan çok keyif alıyorum
aslında dedim son final bu kez nasıl olacak tamam umut var
ha bak yakaladı işte..hemde hiç olmayacak yerden
en lime lime umudun eli .. ama inadına onu diriltme çabası..
ve onun filiz verdiğini görmek .. kaybolmamak ve zafer kazanmak .
filim gibi ..''silinmemeiş ayak izlerimiz de '' çok çok yakışmış çok anlamlı geldi
hemde çok bu bir mücadelenin öyküsü muhteşem birşey ya
burda umuda bir adım daha ama en sağlamından korkular gitti ..
boyunu aşan dalgalarla mücadele bitti .. şimdi dakinlik zamanı
yorgun ama mutlu yakaladı bir yerinden düşünde kaybolanı
ya o da olmassa ..
tebrikler Kaptan tebrikler ..
karaya oturmadan buz dağlarına çarpmadan ramak kala belkide bittim derken nasıl
kaptanlık hüneri ise birkez daha sevdaya yelken açan yürek gemisini kurtardın :)
*******
ben buradayım hadi sen de gel, iki simit al yanına, martılar öksüz kalmasın
birisi bizim için, diğerini de atarız gökyüzüne, hangisi yakalarsa o yakalasın
(…..masal değiliz canımın içi, belki gene yaşarız yarınlarda vurgun acısını)
biraz korkuyuz ve çocuksu bir sevda, ama her anı seninle dolu, böyle anılsın
artık gir koluma, yürüyelim denizlerin ortasına, sırlarımız orada saklansın.
masal değiliz, bir fırtına öncesinde insanız sadece.
….
/denizler kopamaz dalgalardan…
ama ben çok korkuyorum, denizlerde dalgasız kalmaktan…./
****
final işte bu ne kadar yürekden nasılda can oldu nasılda güzellik oldu son
sanırım hiç bir filim böyle bir final düşünemezdi .
simitler ve martı
couksu bir sevdanın kopkoyu güzelliği
hiç kimsenin bozamayacağı hiç bir silginin onları silemeyeceği
fırtına bile dalgalar bile yıkamadı ki bu muhteşem birliği
final sözlere bakarmısınız .
DENİZLER KOPAMAZ DALGALARDAN ..
AMA BEN ÇOK KORKUYORUM , DENİZLER DE DALGASIZ KALMAKDAN ..
Biliyor musun şair bu sözlerden bile bir dolu şiir çıkar öyle derin ki
yatırsan yürek masana bu sözleri
öyle bir inci dökülür ki .
ama çok çok güzeldi ..
beklediğime değdi .
ilk okumada çok anlayamadım ama
ikncide böye dizelerin gizli sığınaklarına girince
elimde el feneri hani mağralarda falan giresinde duvarda neler var kaçmasın
her izden herbirşeyden dem almak öğrenmek istersin
Kaptan şahane bir gezide idim ..
dağlarda başlayan bir öykünün denize yol alması
neyse sanırım bu kadar yeter bana kalsa bir dolu konuşurum
birkez daha sesli okuyacağım şiirini tebrikler emeğin yüreğin varolsun
yeni şiirinde yeniden buluşabilmek dileği ile şimdilik hoşçakal
güvertende ki şiir martıların eksik olmasın simit de ver rüşevetli olsun ki
gelirken kanatlarında kelimeleride yüklesinler yüreğine
sevgiler selamlar şair yüreğe :)
Cevat Çeştepe
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin hikayesi:
Belki denizlerden dağlara doğru uçan bir kara kuşuydu rastladığım.
Karşı kaldırımda görüp, aynı yönde kanat çırpıyoruz sandığım…
Belki dalgaydı, bir fırtına sonrasıydı, denizlerden kopmuştu…
Bilmiyorum ama bir masal değildi.….
****
Dağlardan sonra denizler
/dağlar alışkındır karlara…
ama ben alışamadım dağlarda sensiz kalmalara…. /
….
bir gece yaratalım mesela, öylesine bir düş saklayalım ki içine, öylesine
dağ başında bir ateş yakmış, yangın gibi sevişerek sabahlamışız seninle
(……ben eskiden beri ne kadar çok severim gece kuşlarının çığlıklarını)
sonra açılıvermiş gözlerimiz de, sen bir yerdeymişsin, ben başka yerde
bir elini alnında görmüşüm de, diğerini bastırırken hızla çarpan yüreğine
neden o gece senden daha çok üşümüştüm.
eyvah demişim eyvah…..
derinden bir of çekmişim ki sorma, deli fırtınalar kopmuş içimden sanki
bütün çizgilerim paramparça, sabah ayazı doğramış, ruhsatsız falçata gibi
(……biliyorum ağlardın sen de, öperken kanatsan bile serçe parmağımı)
nasıl aradım o an senin ellerini, sesine en yakışan ismimi seslenen sesini
kanatları donmuş kuşlar ve o hiç yanmamış ateş ve sen, neredeydiniz hani
sağır ve karanlık mıydı damarları yeryüzünün.
kalkmışım dizlerim titreyerek
………………..,
kalkıyorum dizlerim titreyerek.
mevsimin en soğuğu sensizliğin yaz ortası, buz tutmuş çığlıktır kar tanesi
koyaklarda yaban çiçekleri, sana benzese ne olur içinden sadece bir tanesi
(…..her sabah tenini koklarken gördüklerim, görmesin diye mi yalnızlığımı)
son sigarayı yakacak kıvılcımı bulamamak işte, ona bile hiç benzemiyor ki
hücrelerimde gizliden bu vedalaşma, ah ölüm biliyorum, bu sancı onun gibi.
bana sevdiğini söyle bir daha, sevdiğini söyle.
eyvah diyorum eyvah…..
işte o an düşünüyorum sıyırıp beynimi, donan ellerim, kopan ayaklarımdan
üzerinde sandal yüzdürdüğüm küçük su birikintilerimi, oyunlarımdan kalan
(…..neyse ki hatırlamıyorum amiral battı oyununda gemilerimin battığını)
sonra tuttuğum ellerin, hani en tarifsiz bir coşku gibi yürürken o yollardan
sırtıma kanat öyküleri takıyorum, kanatlanıp uçursunlar beni bu dağlardan
kelebek simetrisinde desen oluyor iletkilerim.
ve uçuyorum işte uçuyorum….
dört yanım bin mavi rüzgar, kim resimlenmişse o bulut kaçıyor en uzaklara
küçük damlalardan çok büyük dalgalar var görüyorum, özne gibi tam altımda
(…..ıslanırken saçların o gün güvertede, unutur muyum kahkahalar attığını)
nasıl sağlam basmışsak, silinmemiş ayak izlerimiz, duruyor hala kumsalında
ve bir zaman anıtında buluşma noktası burası yazıyor, denizlerin ortasında.
bir tebessüm gibi, tanıdın mı elimle yazdıklarımı.
maviyim, hem de nasıl maviyim…..
ben buradayım hadi sen de gel, iki simit al yanına, martılar öksüz kalmasın
birisi bizim için, diğerini de atarız gökyüzüne, hangisi yakalarsa o yakalasın
(…..masal değiliz canımın içi, belki gene yaşarız yarınlarda vurgun acısını)
biraz korkuyuz ve çocuksu bir sevda, ama her anı seninle dolu, böyle anılsın
artık gir koluma, yürüyelim denizlerin ortasına, sırlarımız orada saklansın.
masal değiliz, bir fırtına öncesinde insanız sadece.
….
/denizler kopamaz dalgalardan…
ama ben çok korkuyorum, denizlerde dalgasız kalmaktan…./
Cevat Çeştepe
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin hikayesi:
Belki denizlerden dağlara doğru uçan bir kara kuşuydu rastladığım.
Karşı kaldırımda görüp, aynı yönde kanat çırpıyoruz sandığım…
Belki dalgaydı, bir fırtına sonrasıydı, denizlerden kopmuştu…
Bilmiyorum ama bir masal değildi.….
****
Dağların denizlerle, insanın insana hür ve savdayla yaklaşmasını dileyeceğimiz bir dünyada aklını yüreğini denizlere vermiş çok iyi bir şairden yine çok iyi bir şiir. Kutlarım.
sonra tuttuğum ellerin, hani en tarifsiz bir coşku gibi yürürken o yollardan
sırtıma kanat öyküleri takıyorum, kanatlanıp uçursunlar beni bu dağlardan
kelebek simetrisinde desen oluyor iletkilerim.
ve uçuyorum işte uçuyorum….
BU UÇUŞUNA NEDEN HAVAYI DERİNDEN ÇEKTİM...
TARİFİ OLMAYAN EN GÜZEL ŞARKILAR BURADA GİZEMLİ...
SEVGİLİ CEVAT BEY,
İÇTENLİĞİMLE KUTLARIM DEĞERLİ KALEMİNİZ EKSİK OLMAZSINLAR : )
Tam Puanımla
G ö k m e n
Cevat Bey
Şiirinizi okurken bir an düşündüm de düşlerimizin içinde hep yaşanmışlıklar var biraz ve yaşadıklarımızın içinde de biraz düşlediklerimiz...
çok güzel şiirinizi,bu düşünce içinde film seyreder gibi okudum.
Paylaşımınızdan aldığım lezzet için çok teşekkür ediyor ve kutluyorum sizi saygıyla
Zaten bir Cevat Çeştepe şiiri idi...Başka ne diyebilirim ki ?
ÜNAL BEŞKESE
Bu şiir ile ilgili 103 tane yorum bulunmakta