Aç kollarını anne
Bir kerecik sar beni
Dur öpeyim seni anne
Çocuk gibi sev beni
Kedi yavrusunu
Aradım durdum her yere baktım
Kuşlara sordum bilen olmadı
Bir akşam üstü geceye sordum
Kalbim siz demi
Dedi ki yanma ateşe dalma
Hayaldir sanma
Bugün sana ihtiyacım vardı yoktun
Bir güneş bir ay bir hilal
koca bir zaman
Ama benim sana ihtiyacım vardı yoktun
Olsun yine de bekledim
Küçücük bu dünya da
Bir derya istedim
Bel ki az belki fazla
Geri dönmemek üzere
Ben derya istedim
Dört ( dünya ) duvar için de
Geçiyor ömrü
Bir sigara ( acılar ) dumanında
Doluyor gözü
Bir ah çekişi ( geçen yıllar ) var ki
Yiyor ömrü
Ellerin tenime
Değdiği zaman gözlerin aklımı
Aldığı zaman bil ki kara sevdaya
Tutuldum canım
Zaman bize düşman olsa
Mesafeler ordu olsa kalbimdesin
Erzurum çarşı pazar
Cumhuriyet caddesinden
Lala Paşaya azar azar
Kar taneleri dökülür
Mavi gök yüzü beyaz yer yüzü
Gölgeler görüyorum ara ara dikilmiş gölgeler
Çekingen duruyorlar iyi seçemiyorum
Puslu bakıyor gölgeler
Tayfun gibi dönüyorlar uzağa gidiyorlar
Arkalarına bakmadan önlerini görmeden
Bir bahar akşamı gözlerim doldu
Ağaçlar ve kuşlar derdimi sordu
Gönlüm derdini anlatıp durdu
Baharın huzuru içime doğdu
Ağaçlarda ki hüzün gurbetçi oldu
Perdeler kıpırdayın
Heyecan katın hayatıma
Rüzgar estiğini belli et
Üşümek istiyorum
Ey gökyüzü
Kuşlar nerede



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!