Hayat sürprizlerle dolu aslında,
Her sürpriz de hayat dolu olmuyor aslında,
Mevla’m ne demişse bir aşkın sonu hakkında,
Biçaredir gönüller kaderin karşısında.
Bir adam var;
Şairin dediği gibi adam gibi adam,
Bizler için hayata meydan okuyan,
Yüreğiyle gecelerin karanlığına ışık tutan.
Bir adam var, tanıyorum;
O benim fedakâr babam.
Atıldık hayata; buluverdik birbirimizi,
Mekânımızdı artık doğunun ücra bir köşesi.
Heyecanla gurbet kuşları gibi,
Can dostu olduk, geçirdik günlerimizi…
Çıkıyorum yapayalnız yokuşlardan,
Bıktım artık yerli yersiz kopuşlardan,
Bam teli uzun bir yol üstündeyim,
Bedenim yerindeyken ruhumu kaybetmekteyim.
Savrulurken monotonluk girdabının içinde,
Ne kadar zaman oldu senden ayrı,
Hayatıma kimseyi sokamadım senden gayrı,
Senden bihaber sürüp gidiyor şu hayatım,
Emsalin bile kalmadı aklımın bir köşesinde,
Hayallerime kaldırmıştım seni, en derinlere,
Sakladığım yerde kaybettirdin izini,
Tüm şehir kaplanıyor beyaz bir örtüyle,
Uzun süre kullanılmayacak eşyalar gibi,
Rafa kaldırıyor oluşacak kötü şeyleri belki de,
Dizginliyor insanları aksakallı erenler gibi.
Sana şöyle bir naat diziversem,
Sonsuz bir destana uzar gider.
Sıfatlarını bir bir saymak istesem,
Gözyaşlarım sel olup akar gider.
Bir şiir yazmak geldi içimden,
Nasıl bir şiir yazabilirim ki;
Ama o bildik şiirlerden olmayacak,
Mesela içinde adın geçerken gözlerim dolmayacak,
Ya da mazimiz aklıma geldikçe titremeyecek ellerim,
Yazdıkça yazasım gelmeyecek,
Palandöken örtünmüş beyaz bir melek gibi,
Geceleri üzerinde kayar gider ateş böcekleri,
İzler dalarsın onu seyredince uzaklardan sessizce,
Gelinlik kız gibi sana her defa gülümseyince.
Kurtulamam;
İlelebet yalnızlık girdabının ortasındayım,
Hesapsız susmalara bedhahça haykırışlardayım,
Gecelerin karanlığa karışan noktasında,
Umutsuzca dualar edip yalvarmaktayım…
Bilemem;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!