Çocukluğumuzda,
Kara trenler olurdu...
O kadar severdik ki onu,
Çuf çuf oynamayan yok gibiydi!
Kaldırım taşlarını ray yapardık,
O kırık dökük kaldırımlarda,
Düşe kalka geçer giderdik...
Zevk alırdık attığımız adımlarda!
Çocuklar için o devirde
Şimdiki gibi tren setleri yoktu,
Olsa da çoğuna bir lükstü...
Açıp da oynamak, setler kurmak
Öylesine halı üstü,
Bizler için sanki hayal kurmak!
Zaten veremez aynı zevki...
Büyükler için ise tren,
Gurbet demekti...
Geldi geliyor diye,
Sabrın sonuna kadar beklemekti!
Sanki yuvadan çıkan bir gariban için,
Gurbete gidip garip düşmekti...
Raylardaki şakırtılar ise,
Bitmeyen bir ezgi,
Ayrılık içinde bir beste demekti.
İstasyonlardaki,
O saatlerce bekleyiş var ya!
Üzüntüden çok teselli ederdi insanı...
Geçmek bilmeyen o saatler,
Tehir değil sanki fazladan bir yaşamaktı...
Ayrılığı geciktiren o saatler!
Sanki zamanı daha iyi anlamaktı...
Belki de zaman içinde zaman bulmaktı.
Şimdi trenler metro oldu!
Saatler düştü dakikaya...
Raylarda az çok şıkırtı var ama,
Fırsat vermez garipliğe ve hülyaya!
Sanki bir hayal aleminde gibi,
Daha çabuk gidersin oraya buraya,
Tren zevki zaten hiç yok ya...
'Kara tren gelmez m'ola...'
Geçmişten bir selam vermez m'ola!
Raylar sanki aynı ray ama,
Kara tren bu saatten sonra,
Ancak girebilir rüyama...
Metro ise otobüs gibi,
Kara trene nisbet sanki bir süs gibi,
Gelir geçer raylar üstünden!
Kara tren şimdi cumhuriyet treni,
Geçmişten bugüne akıp gidiyor...
Yaşayan bilir o gerçeği,
Şimdikiler şöyle bir bakıp gidiyor!
Kayıt Tarihi : 1.11.2008 18:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)