Kızgın çölde yaşlı bir kaya,
Hasreti vardı yağmura ve suya
Bilmiyordu yaşını saymadı seneleri,
Komşuları savrulmuş kum taneleri.
Her gün kahrediyordu yalnızlığa,
Bitmeyen çilesine, fırtınayla dostluğa
Yontuluyordu yüzü, küçülüyordu bedeni,
Ne geleni vardı ne de gideni.
Ağıtlar yaktı, dert yandı rüzgarlara,
Gündüzleri güneşe, geceleri yıldızlara
Geçen yılların getirdiği yorgunluğu,
Kaçmıyordu gözden yüzünün solgunluğu.
Özlemi yoktu sarayın duvarlarına,
Yol gösterdi yolcuya, çölün davarlarına
Her fırtına yaşlandırmıştı yüzünü
Cevheri içinde korudu özünü.
Umudu tükendi yok oldu serabı
Ne suyu bulabildi ne de şarabı
Sonsuzluğa uğurladı nice kervanları
Bir ışık deldi karanlık zindanları
Kayıt Tarihi : 24.4.2002 10:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!