Çocukluk Aşkı
Gün doğar. Çiçekler açar.
Menekşe, lale, sümbül ve daha bir çoğu.
Bir başka gün. İp atlar kır bahçemizde kız çocukları...
Top oynar erkekler.
Bak! Fatma salıncağında sallanır.
Ahmet yine gölgede uyuya kalmış.
Burada olsan da şu Atakan'a "dur" desen!
Ne bulsa yer olmuş. Tabi kilosu da bir haylice...
Eğer sende unutmama mehil tutmasaydın.
Şimdi senle atlıkarıncaya binerdik.
Ya da ver elini kaydıraklar bizi bekler...
Hatırlar mısın?
Dönme dolap 'aşk şarabından' yudum almışa çevirirdi bizi...
Sonra senin başın döner. Ben çoktan sızıp kalırdım.
Hani uyanmaktan da korkardım.
Şu verdiğin fazladan süre dolmuş mudur? Diye.
Ben böylesi koyu dehlizlere dalarken,
Mehtabı aşk püsküren gece. Heybetini kaldırırdı çehremden.
Sabahın verdiği zifiri zekâmla,
Dimağımda sevdayı sorgulayanlar cevaplarını alırdı.
Kimisi utanç duyar başını öne eğerdi.
Bazıları küstahça beni kınardı.
Olur da;
Bana dönüp sen ne kadar değişmişsin deme!
Aslında ben hep 'böyle açık sözlüydüm'.
Kayıt Tarihi : 18.3.2013 15:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!