Biz bu çobanlığın kahrını her gün,
Hamallar misali çeker gideriz.
Öğlen vakti suya varınca bütün,
Faniler Allah’a şükür ederiz.
Güneşin altında sakar dananın,
Çektiği acıyı hayal sanmanın,
Kimseye faydası yoktur inanın,
Ardıç kokusuyla tozup gezeriz.
Kırlarda bir gölet bulunca davar,
Yel gibi göletin içine dalar,
Tilkiler kaçarken kargalar uçar,
Bizde bu canlara biraz benzeriz.
Kurtlarla kuşlarla arkadaş olduk,
Mevsimler biterken sararıp solduk,
Her ağaç altında bir ömür bulduk,
Vereni yad eder türkü söyleriz.
Topaçları girdap gibi döndüren,
Yangın çıksa yağmur gibi söndüren,
Dostlarına umut veren güldüren,
Çobanlığı güneş gibi severiz.
Meşe yaprağından beslenen keçi,
Ahır duvarında bilmez kerpiçi,
Dağların kralı şahinin piçi,
Süzülür süzülmez onu bekleriz.
Gidiyorum bazen kader yazana,
Bir himmet eylesin sazla ozana,
Davulla zurnaya ahenk bozana,
Senden bu fermanı hep gözetleriz.
Hasan da bu mevsim sevinse birden,
Bir çiçek koparsa bahçede gülden,
Bu gece durmasa coşsa değirmen,
Bizde sana toptan dua eyleriz.
H. Arpacı, 1975, Ortalıca, Tosya
Hasan ArpaciKayıt Tarihi : 16.4.2025 09:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!