Gönül rüzgarları yayılır,garip çobanların kavalından.
Kuzularının sessizliğini dinler,geçerken şu bulutlar.
Üflediği sevgilerde yanar,ağlar her gece ayazından.
Dumanlı ateşlerde ümitleri seyreder,garip çobanlar.
Yanan kuru dalların çıtırtısında oynarken kıvılcımlar.
Gönül dağının bulutlarıdır sanki,çöken şu dumanlar.
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın