sonunda yetiştim
aranıza mor menekşeler getirdim
theseus'un gemisi'nden ödünç almıştım tohumlarını
köpeklerini üzerime salmadan önce kerberos
saye, üdeba, şâpkalı katip
soydum portakalı başucuma koydum
başıboş yalanlara gönül yerinde doydum
bir günah sıktılardı bahtıma, kasımpatıların bile gördüğü
gizli gizli seviştikleri kırlangıçkuyruklarının
nerden baksanız bir koza kadar ağırımdır şimdi
yumaklarla dolu her yerim, her bir yerime sarılmış kirli beyaz
keşkeler kadar yaralıyım şimdi
oldu mu böyle firuze
kiraz toplarken çocuklara hiç dokunulur mu
ama korkutursun omzuna dokunursan öyle
seslen şimdi seslenebildiğin kadar
duyulsun imdadın (kulağıma doğru bir şarkı söyle)
gözlerim bir başkasınındır sahil meyhanesinde
yağmur çiseler inceden, denizin ipeksiliği bulaşır tenine
sakiler taşar kadehlerden
bir sakinlik kalır bizden geriye
yoksa.. diye düşünürüm
beni görünce mi ağrırdı gözleriniz
ne vardıysa gömdüm içime
ne vardıysa kördüm gidene
sarı kuşlar ötüyor gelene geçene
deniz üstü gök rengi
kapkara kaybolmuş balıkçı teknesi
yas şimdi bizden uzaklardadır
bir yerde kal beden altına yaklaşan
acı acı turunçlar filizlensin toprağında
eskimesin yüzün, söyle,
eksiltmesinler göğnünü sonbaharın en kırmızı gecesinde
bugün de söylemedim kimselere
tuttum kendimi
geçen gece biraz zorlanmıştım doğrusu
nasıl anlatsam,
sanki bir başka ben vardı içinde
bir başka sen vardı içimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!