Çıngeneyim Ben Şiiri - Erol Dündar

Erol Dündar
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Çıngeneyim Ben

Yazının ve paranın
Devletin ve ticaretin efendileri
Kapıları sürgüleyip, yolları ve köprüleri dinamitlediler
Beni tarihten sınırdışı ettiler, kovdular hayattan
Sonra korkar oldular, kovarak yarattıkları hayatlardan

Uygarlığın efendileri tanrıları bile kandırdılar
Ayıplarını ve günahlarını benim defterime yazdırdılar
Beni uçurumlara attılar, gözaltında tuttular
Krıminal fezlekeler hazırlayıp zorla imzalattılar
Krıminal hayatlara ittiler
Adresime krıminal damgalar vurdular

Uygarlaştıkça gözleri dağlanan ve bağlanan halklar
Bana hiç göz hizasından bakmadılar
Beni gözden çıkarıp, hep gözaltında tuttular
Uygar hayatlardan kovuldukça
Ben tezgah dibindeki çürük domatesten
Şantiye arasındaki çimento kağıdından
Yırtıklarınızdan, söküklerinizden, delik leğen`lerinizden....
Yani 'çingene' gibi! bir köşeye fırlattığınız
Sonra da unuttuğunuz 'yarım - buçuk' şeylerden
Mutluluk derledim yeniden döndüm hayata

Ben çingeneyim
Su ile özdeşim, hep akarım
Giysilerim hayatıma benzer rengarenktir
Sözlerim alnım gibi açık
Kalbim kadar göçebedir
Bayrağım neşe`dir
Kahkahalarım şehirlere yenilmemiştir
Küçük ve yoksuldur barakalarım
Ama ardına dek güneşe açılır kapılarım
Aydınlık çok yakışır eşiğime
Gülmek gözlerime çiçekler ellerime çok yakışır
Danslarım kan kaynatır, çünkü baharı anlatır
Ağıtlarım sizinki gibidir, ölümü anlatır
Kızarsam hiç sakınmam, yedi ceddine kadar küfürlerim var

Ben çingeneyim
Ayak bastığım her yeri içimde taşırım
Ben gülersem
Ardımda bıraktığım her yer de çiçekler göverir
Ben ağlarsam ayak bastığım dokunduğum her yer
kendinden bir şeyler yitirir

Uygarlığın efendileri, beni kovdukça hayattan
Ben, gökdelenli kentlerin ana caddelerinde at kişnemesi
Nal ve zil sesleriyle gelip geçerim içinizden
Bir şeyler anımsatırım sizin de geçmişinizden
Duygularınıza çok yaklaşırım, bazen içine girerim
Ama uygarlaşmış aklınıza uzak kalırım

Bir sabah tersinizden bütün kente küsersiniz
Yolunuzu benim yoksul mahalleme çevirin
Sokaklarım daima dokuz sekizlik, evlerim rengarenk güller
Silinir yüzünüze düşen gölge, çekilir gider mutsuzluk
Bir meydanda uğrayın yanıma, bir demet çiçek alın
Gevşer çatılan kaşlarınız, yumuşar gözünüz

Uygarlık mala mülke boğulup mutsuzluk üretirken
Bütün mutsuzlukları üzerine boca ettiğiniz ben!
Bir demet çiçekle mutluluk üretmeye devam ederim
Hiç düşündünüz mü
Acaba bir çingenenin kriminoloji laboratuarında
Ve hafıza fezlekelerinde hanginiz temize çıkabilirsiniz.

Erol Dündar
Kayıt Tarihi : 30.9.2008 01:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erol Dündar