Tutundum toprağa sıkı sıkı
Aşık adamın sevgilisine sarılması gibi
Onun elleriyle dikildim bu toprağa
Onun teriydi can suyum..
Onlar için salacağım köklerimi
Onlar için büyüyecek dallarım,
Yeryüzüne kök salmış bir ağacım
Ve dallarımla sana uzanıyorum gökyüzüm…
Gece ya da gündüz fark etmez
Başımı kaldırdığımda;
Mavilerinde,
Yıldızlarında kayboluyorum…
Sustum, erteledim yangınlarımı
Yağmurlarımı gecelerime serptim
Sığınak oldu karanlıklar...
Sense bir yıldızdın uzaklarda
Bir görünüp, bir kayboluyordun
Ve bazen öyle bir parlıyordun ki
Hüzünler bile güzel seninle
Yüzün gecemin dolunayı
Sesin eskilerden kalma bir şarkı
Huzur veriyor, gülümsetiyor...
Bazen küçük bir çocuk gibisin
Hassas, mağrur, güleç, ama kıpır kıpır...
Ne zaman gözlerine baksam
Uçsuz bucaksız bir deniz görüyorum
Büyülü bir dünyanın kapıları gibiler
Ne zaman içeri girsem
Önce büyük bir paıltı karşılıyor beni
Hiçbir şey göremiyorum o an
Senin varlığınla değişti dünyam
Her gün seni tekrar görebilme umudu içinde
Uyanıyorum gözlerim parlayarak…
Hayata biraz daha tutundum seninle
Tüm şehri gezip, seni aramak istiyorum
Sokak aralarında...
Basımı yavaşça kaldırıp gökyüzüne bakıyorum;
İşte beyaz tenli iri gözlü bir çocuk
Mavi sacları nemliymiş alabildiğine özgür…
Ve güneş olurmuş bazen
Bazense bulut…
Bazen de yağarmış yağmur olup…
İşte güneşi uğurladım
Yıldızlar çıkacak birer birer
Onlar ışıldayıp aydınlatacak yüreğimi
Gökyüzüm; gece yada gündüz ne fark eder
İkisi de ayrı güzel hissettirdiklerinin
Yüreğime estirdiklerin…
Geceleri daha bir seviyorum şimdi
Telaşeden, curcunadan uzak
Sevdaların, mutlulukların, yalnızlığın
Sensizliğin adam akıllı yaşandığı anlar...
Gülüşünden, ışıltından yoksunum belki
Ama seni düşündüğüm her anı doya doya yaşıyorum
Rüzgâr uğulduyor, gökyüzü geceye dönmüş
Sanki her şey susmuş rüzgârı dinliyor…
Yıldızlar savurmuş saçlarını karanlığa
Kehribar bakışlı ay geceyi aydınlatıyor…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!