yosun bağlı durgun göl kokulu, rüzgar bu gece
kurbağa lisanıyla karışmış,ezan sesleri
yüksek minarenin yankısında,nefes darlığı
ne yeşil bağı sulayacak bir damla akar
nede serçe kuşunu saklayacak,kuru bir dal bu gece
yakarışların cevapsız kaldığı,yıldız kayışında
tutuk dilekler isyanda rehin kaldı, bu gece
saksağan düellosunda,çiğ ayaz keskisi
arşınlı köşe başları, sessiz ayak izleri
salak ıslatandaki,ilk topuk sesi bu gece
gönlü boş olanın,kadehinin dolu olduğu
çürük diş aralığında adın saklı,bu gece
kan kokulu kurban allıklarıyla, şişkin gözler
mefta mirası sürçü lisanda,harlı sevda
aksak ayak yavrusuna koşan,koyun sesi bu gece
yalın rüzgarda gidiyor ince yağmur taneleri ile,yokluğunu fısıldayarak.
hemde yalnızlığıma aldırmadan;
bak gene öksüz kaldım bu gece,dilersen sende git
çayır çimeni gözlerinide al yüreğimden,öyle git gideceksen!
Kayıt Tarihi : 12.6.2009 04:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!