Aşıksan,
Beraberinde can simidi de taşımalısın
Ama değilsen,
Herhangi bir tehlike içermiyor hayat
Yangın mahalline gelen
ana kucağında aradığım mevsim
istediğim zaman serin
istediğim zaman sıcaktır
bir mecnun kılığında tüm leylaları gezdim
ana kucağı
başımı sokabileceğim tek sığınaktır
Seninle beraber gideceklerini tahmin etmediğimden
Her şeyin; ayakları yoktu ya,
Fazla üzerinde durmadım gitme isteğinin
Ayakları yoktu ama benden daha iyi yürüyorlardı yolları
Kimi terkedilmişler düşer peşine sevdiğinin azimlidir
Kimileri düşemeyeceğinden ardına daha iyidir
seni
neyin güldürdüğünü
bulmak için yollara düştüm
aceleden
koşarak geçiyorum yolları
eğer bilseydi
Dağlara doğru esen rüzgarın kollarına tutunup
gideceğim buralardan ilkbahar öncesine doğru
dün gri bulutlar vardı gözlerinde bugün hüzün yağmuru
kendimi ele vermeden gözlerimi susturup öylece susup
gideceğim....
sık sık kulaklarımda çınlar anne sözlerin
''bi koşu ekmek alıver oğlum bakkaldan''
benim gibi,söz dinlemiyor artık dizlerim
artık çocuklar gülüyor halime arkamdan
bi gören olsa deyip hiç oynayamadan
şu bahsettiğin deniz
hani ruhunun dörtte üçü olan...
berrak suyunu ve sırlarını anlatırdın
sonra dediğin kadarıyla
uzak melleketlerden gelen insanlar
şifa bile bulmuştu suyundan
Hayallerimi çocuklardan habersiz kurdum
ve gökyüzünden,
Yaşlandım, ama hayallerimde hep renkli uçurtmalar!
Zamanla yüzüm uçurtmalara benzemiş biraz renksiz
Neden? derdim etrafımda çocuklar dolaşırlar
ne kadar çok sevinmiştim
baban,kuş gibi şakıyan zili
kapıya taktırınca
çünkü dokunduğumda hep
sen çıkıyordun karşıma
Gidişinde, gelişin gibi usulca olsun
Öyle ki! ayak sesini dahi duymasın kapı ve duvar
Olur ya,bir gün ayrılık öykün düşer dillerinden
Sonra aramıza tüm eşyalar da katılırlar
Dinlemek zorunda kalırım en gür seslisinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!