Ey ellerimi kana boyatmış sen hayat
Çeşmenden akan su acı, ekmeğin bayat
Rüzgârın esip de yakar gönül buzat
Her şeye rağmen diyorsun: “Gel, koynuma yat!”
Ey şafak, bırakmadın bende ne ar ne nam
Sen,
hangi duaları okurum
Nereden bileceksin
Arafta
Sana
rastlamak için
Düşmez yüzü elbet bu cihandan biz utandık
Yatsak da müebbet sonu gelmez biz uyandık
Bitmez tabi elbet bu jiletten gani sözler
Bekler bizi millet susaraktan yolu gözler
Bataklığa güller diken
Tek sözüne bileğim’ kesem
Göğsümdeki en son diken
Senin için düştü ecem
Metroda tutsaydım eğer
Benim istanbulum sensin
Neylerim ki serde beyazıtlık
Yıldırım ordularınla gelen
Nedir ki kursağımda baldıran
Ahdetmeye imtina melun
Davasızlığınla mazursun
De ki kimsin sen, cevaplayayım
Adım ibrahim sen ise koyun
Halt etmiş seni tanıyan
Pislik içinde bir oda bembeyaz
İçinde bir ölü yaşayan
İçinde
İntihar
Dışına taşmakta
Bir damla su verenim yok kurtuluşta
Kurtuluş çeşmesinden bir damla su akmıyor
Nerelere gitsem ordasın leylim
Nerelere gitsem kurtuluş olmuyor
Ayaklarım geri geri gidiyor, geride kalma
Öptüğüm her kadında varsın, her solukta
Çıplak utançtır cehennem oduna har
Çığlık çığlığa etmediğim her intihar
Çarnaçar üryan kalınca hem an hem ar
Kırçıllara örtsen beni ölümsüz esintine kar
Kalk şimdi bir egeden otur çıplak bozkırlara
Bir vakit arnavut kaldırımlarına
Bağdaş kurup ölümü dilendiğim
Caddelerde nefesim yettiği kadar
Şimdi bağırmak istiyorum adını
Yalnız başıma bahçelere girip




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!