Ölüm, avutan da –ne çare ki- yaşatan da;
Hayatın sonu; yine de tek ümit, tek güven;
Bizi bir iksir gibi kavrıyan, sarhoş eden;
Karda kışta, boralar, tipiler arasında.
Akşamlara kadar didinmek gücünü veren;
Çıplaktı sevgili ve bildiğinden gönlümü okşadığını
Yalnız çın çın öten takılarını bırakmıştı üstünde,
Zafer kazanmış havası veriyordu pahalı takıları
Mores kölelerinin taktıkları mutlu günlerinde.
Bu parıltılı metal ve taş dünyasının o dansettiğinde
Gözlerim kapalı, bir sonbahar akşamında
Sıcak göğsünün kokusunu içime çeker
Dalarım, gözlerimden mesut kıyılar geçer
Hep aynı günün ateşi vurur sularına
Sonra birden görünür, baygın, tembel bir ada
Kökünden kopmuş o eski aşklarla
Dopdolu yüreğin yine bir fırın
Gibi alev saçar, bilirim, harla,
Ve senin göğsünün altında hala
Az çok övüncü var kargışlıların;
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Hastalık ve ölüm çevirir küle
Bütün ateşleri bizim'çin yanan.
Aşk ve şevk dolu bu iri gözlerle,
Kalbimin boğulduğu bu ağızdan,
Bu öpüşten merhem gibi etkili,
“Sana nereden geliyor, dedin, bu garip hüzün,
Çıkan deniz gibi çıplak ve siyah kayaya? ”
– Hasadı erişti mi bir kere gönlümüzün,
Yaşamak bir dert olur! Bilinen bir muamma.
Pek sade bir ızdırap ve esrarsız, gizlisiz,
İşte her çiçeğin sapında ürperti çağlar.
Her çiçeğin bir buhurdan gibi uçtuğu lahza!
Sesler ve kokular dönüyor akşam havasında,
Hazin bir vals, bir baş dönmesidir bu rüzgâr.
Her çiçeğin bir buhurdan gibi uçtuğu lahza!
Bu akşam ölebilirim, rüzgar, güneş, sağanak,
Kalbimi, kemiklerimi etti mi tarumar,
Her şey bitti demektir; ne rüya, ne uyanmak!
Aralarında olamayacağım yıldızlar?
Şu uzak dünyaların her tarafında, yer yer,
Çalar saat! Uğursuz Allah, korkunç, bir karar,
Parmağı bizi tehdit eder, bize der: "Hatırla! "
Bir hedefteymiş gibi dikilecek yakında
Dehşet dolu kalbinde ürpermiş ıstıraplar;
Kaçacak ufka doğru o buharı andıran
Siir Tanricalarini dize getirir ancak bir Melez!
Insandan olma, Tanrica'dan dogma
Dize Tanrisi Charles!
Dogdugun cografyanin gorup gorecegi en manyak sairsin!
HAYRAN OLDUĞUM ŞAİR -FELSEFİK ANLATIMI DUYGU VE DÜŞÜNCELERİ-BENİM TARZIMI ŞEKİLLENDİRDİ-ŞİİR YAZANLARA SAYGI-SELAM