Sana doğru akıyorum
Uykularımın içinde
Gülücükler açarken yüzümde
Işıklar parıldarken gözümde
Ve hiç yaşamamış gibi
Rüzgara aşık yaprak gibi
Buralardan geçer akşamın bu vakti
Sırılsıklam yağmura inat
Sarıp sarmalar bulduğu tüm umutları
Sahipsizliğin sihrine inat
Dağ gibi dimdik ayakta
Ve ince bir name dudaklarında
Ne yıllar girdi
Ne yollar girdi aramıza
Acılar süzülsede gözlerimizden
Sefalet sarılsada bağrımıza
Süslemedik çirkinlikleri
Düşlerimizi sadecik kaldı
sen olmayan yollarda yürümek isterdim
sen olmadığın sigara dan
sen olmadığın sudan
sen olmadığın havadan koklamak isterdim
sen olmak istemezdim böyle çaresiz
böyle sessiz..
Her şeyi sende kaldı bu hayatın
Nameleri sevinçleri
Gülüşlerin gülüşlerimde emanet
Geri gelmeyecek hevesleri
Kaç üzüntü içtim böyle yıllarca
Hadi be hayat kim de kabahat
Suyum bulanıksa suç senin
Ağlıyorsa gözlerim
Gülmüyorsa bu yüzüm suç senin
Hadi be hayat
Kimde kabahat..
Umudunu kesme kendinden
Yarınlardan sevmelerden
Öyle bir an gelecek
Ve her şey
Sana doğru bir kapı bulacak
Sen eğer sabretmişsen
Son sayfalarında umudumun
Yıkılmışlığımın tam orta yerinde
Saçlarında kırmızı bir gül
Ve dudaklarında alaycı gülümseme
Çıkı verdin karşıma
Sonbaharın son gününde
Küçücük kalbiyle
Koca dünyaya meydan okur gibi
Bakıyordu mağrur gözlerle etrafa
Gardı düşmüş bir boksör gibi
Boyun bükmektense hayata
Can veren karınca olmalıydı
Ben değilmiyim
Kendi kendimi kendimle
Yüzleştiren
Ve ben değimliyim
Kendime en kötü arkadaş
Yoksa ben……………
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!