Senin eşkıya gözlerin,
Bir hüzünlü türküye benzer.
Her akşamüstü
Ekmeği suyu bölüşür gibi,
Aynı hüznü paylaşır
Dağ taş,börtü böcek.
Sonsuz düşler ülkesindeyim
Sense silinmez bir gölgesin ardım sıra
Çırpınıyorsun kalbimle beraber kanlı bir kafeste.
Damarlarımda dolaşıyorsun hissediyorum.
İnce bir sızısın vücudum boyunca,
Damarlarımda dolaşıyorsun
Sen giderken
Ayaklar altında ezilir de yüreğim
Bakakalır ardından
Ölür ölür dirilirim
Sen giderken
Ağır kapılar kapanır yüzüme
Durup baktım dünyaya hayret içinde,
Hayal ayrı,gerçek ayrı suret içinde,
Su misali akıp giderken zaman,
Hayat ayrı ölüm ayrı gayret içinde.
Akıl idrak eyler,dil sözün söyler,
Bu mahzunluk,
Bu sımsıkı yürek cendereleri,
Hangi kahpeliğin namlusudur
Üzerime dikilmiş?
Bakar sinsi, hayın gözlerle,
Bakar da kavurur
Avare dolaştım, diyarlar gezdim,
Yollar dile geldi, seni söyledi.
Kırık sazım ile nağmeler dizdim,
Teller dile geldi, seni söyledi.
Gönül bahçesini eyledim talan,
--------------------
Kul hakkını yiye yiye
Haramları yiye yiye
Semirmişsin domuz gibi
İnsanlıktan nasibin yok
Elma ağacım
Yasak meyvem
Uğruna cennetlerden kovulduğum
....................................sebebim
Gayrı
.............emir yasak bilmez
Sevdalım,
Gülcemalim,edalım,
Bilir misin nedendir,
Böylesi mahzunluğum.
Vurgunlar yemişim oy,
Gözlerinin pususunda vurgunlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!