Çerkez kızı
Sen güneşi içen çocukların al yanaklı nazlısı,
Saçlarına kelebekler takan şiir bakışlı kızı,
Sen dallarında salkım söğüt yumuk yumuk;
Kırmızı, beyaz, sarı çiçekler açan yasemin!
Söylesene çerkez kızı, sen hâlâ;
Burnumu sızlatan acıların deryasında,
Hırçın dalgalara kulaç mı atıyorsun?
Gözlerine ram olmuş karanlıkta mısın?
Söylesene çerkez kızı, söyle hele;
Ömrünce içtenlikle kaç kez güldün?
Minik yüreğini kaç bin parçaya böldün?
Saç uçlarında kaç tanrının elleri var?
Peki ya, ektiğin çiçeklerin târümar olurken,
Sen hâlâ umudun bağrını mı öpüyorsun?
İçine akıttığın zehrin tadı genzini yakıp,
Ciğerlerini paramparça sızlatıyorken,
Sen hâlâ etrafına sevinç mi dağıtıyorsun?
Söylesene çerkez kızı, sen hangi çağın,
Devrik zamanlarından kalma bir düş,
Kötülüklerin içindeyken iyiliği dağıtan,
Ve evrene sevgi yayan bir peri kızı mısın?
Eşin benzerin olan var mı bu köhne,
Banal yaşamın içinden gelip geçen?
Var mı al renklerin içinden gökkuşağını,
Ak saçlarına takıp, göğü maviye boyayan?
20 Nisan 2025
Kayıt Tarihi : 20.4.2025 14:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!