Akşam özgürdük yatarken yataklarımıza
Bomba sesleriyle açtık gözlerimizi sabaha,
Sonra kapıda on- on beş gölge belirdi,
Kapıyı tıklatmaksızın daldılar içeri,
Ne oldu, diye sormaya vakit kalmadı,
Başladılar tekme, tokat dalmaya…
Yarı çıplak, yarı giyinik çıkardılar evden,
Bindirdiler bir kamyonun kasasına,
On beş- yirmi dakika kadar yol gittik,
Kamyonu durdurup bizi indirdiler,
Bir kadın, bir erkek şeklinde sıraya dizdiler,
Sağımdaki kadına baktım, çıkaramadım,
Gariban sanırım komşu köydendi,
Solumdaki kadını çok iyi tanıyordum,
Zira o, benim annemdi…
Ne olacak diye endişeyle beklerken,
Tutup kolumuzdan Vagonlara teptiler,
Günlerce yol gittik, durmadan, duraklamadan…
Ne bir yudum su verdiler,
Ne de bir lokma aş….
Bir ara baktım, elbisem kızıla boyandı,
Meğer göğsüme dayanan anam
Yaş yerine, kan ağlamıştı,
Hoş diğerlerinin halide farksızdı,
Halimiz içler acısıydı,
Bir tarafta açlık, susuzluk,
Bir tarafta günlerce süren uykusuzluk,
Bir tarafta aklını yitirenler,
Bir tarafta durmadan dua edenler,
Bir tarafta son nefeslerini verenler…
En acısı ise bunlara şahit olmaktı,
Herkesi bıraktım, kendimi unuttum,
Anama sımsıkı sarıldım,
Sonra bir ses duydum derinlerden gelen,
Baktım ki anam dudaklarını oynatıyor,
İyice yanaştım ve dinledim,
Duyduğum ses: Kelime-i şahadetti,
Anam giderken Hakk’a
Eşlik ediyordum O’na,
Ne mutluydu ki Anama
Son cümlesi Kelime-i Şehadet oldu,
Esir yaşamakatansa
Şehid olarak Cennete uçtu.
20.01.2011
Kayıt Tarihi : 13.11.2021 03:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ahıska Sürgünü’ne dair…

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!