Ufuk insanlara...
İlâhi bir ufukla sonsuz ufuklara bakıyor
Gözlerinde yanan meşale etrafa nur saçıyor
Kaybolan ufuklarda kendisini arıyor
Hakkın adını tutup arşa taşıyor...
Ankara semalarından yankılanıyor sesin
Her nefeste sen varsın, Ankara mısın nesin
Ömürden eksilen bir günde sen çok değerlisin
Ankara’m sen nice nesiller büyüteceksin...
Sevdalar ekseninde dönüyor günlerin
O gün içime bir güneş doğdu
Hiç unutamayacağım bir güneş
Beni kendisine tutsak edecek
Sıcaklığıyla beni buhar edecek bir güneş
Ona o kadar bağlanmıştım ki
İkilem
Aranızdaki çizgi yok mu işte o benim
Boğazın derinliklerinde sizi beklerim...
Doğuda doğdun güzelim batının kucağında
Çiçeği diktin toprağa batının saksısında
Her damlada sen…
Islanıyorum ben.
Gece, yağmur yağıyor dudaklarıma
Ve sen aklımdan çıkmıyorsun hiç
Her damla sen oluyor yanaklarıma sızan
Sana tutkun bu mısralar ve ben
Hem de ebediyyen....
Önceleri uçurtma uçururdum; belki aya yetişebilirim diye
Şimdi ise sabahlara kadar uyuyamıyorum; belki gelirsin diye
Önceleri gözlerim gözlerine değerdi; aşkından ölesiye
Gül Bülbül Misali
Çocukluk Aşkımdın sevdalar tünelinde
Ruhumun temizliği yansımış gözlerine
Aşk ateşiyle kendinden geçmiş o tende
Biz beraber büyüdük ayrılamazdık
Herşeyi yaşadım ve sonunda anladım ki herşey boş
Bir daha söylüyorum sana çok hoşsun, hoş
Gözlerin bana bakıyordu, odanın içerisi loş
Sen gittin gideli, dünyam oldu sarhoş
Dün yine gün doğmak bilmedi benim için
İçten içe tekrar düşün
Yağmur yağmış gibi düşünceye çiğ düşünce
Bir sis etrafı almış görünmüyor düşünce...
Düşünceye bile gölge düşünce...
Düşünceler girdabına düşmeye göresin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!