Yaşamak buysa eğer,
Yaşıyorum...
Bunca olanlara inan bende,
Şaşıyorum...
Yaralarım azmış,
Kaşıyorum...
Gittiğin yerde,
Hala ağlıyorum ben.
Beni de ağlattın ya...
Onca yaşanmışların ardından,
Arkana bile bakmadan.
Düşman kafasına sıkılan,
Yağma kar!
Yağma artık.
Yağma ne olur,
Çünkü, kafam bozuk.
Dün sevdama ulaşamadım,
Birde yağıp da,
Güzel!
Sen güzel,
Seni doğuran güzel.
Kötü, çirkin elbet olacak.
Güzel,
Yanında anlam bulacak,
Gönül sofrasında biz,
Hamd olsun doyduk hepimiz.
Şükretmeyi bilmeyenler de,
Buyursunlar gelsinler...
O ne bereketli sofradır.
Aşk tadında her şey;
Yediğim yemek, içtiğim şarap,
Aşk tadında.
Yürümek,
Yağmur altında ıslanmak.
Sarılmak,
Belki güneşin doğmasıyla başlar,
Belki bir horoz sesi ile.
Yada stresli şehir ortamında bir saatin cırlaması ile.
Bir gün…
Kimine neşeli,
Kimine hüzün.
Aşk ateşi şiir olursa, yakar gönülleri.
Aşk ateşi şiir olursa, yıkar dağları denizleri.
Aşk ateşi şiir olursa, dinleyeni dinlerken,
Aşk ateşi soldurur benizleri...
Aşk ateşi dile gelmişse şair ne yapsın.
Anlamak için dinlemek,
Dinlemek için duymak,
Sevmek için sen.
Sen lazımsın bana...
Dokunmak için görmek,
Kızıl gelincikler,
Yapraklarını dökmüş.
Gönül bahçemdeki fidanlar,
Boyunlarını bükmüş.
Dertlerim dizilmiş,
Şaha kalkmış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!