Kendinizi sanırsınız tilki
Devleti soyarsınız sinsi sinsi
Yağcılık yalakalık mesleğiniz
Devletin malı deniz
Size göre yemeğen keriz
Kül renk’li bereketli topraktan
Kurumuş dallar arasından
Yeni bir çılgın fidan fışkırır
Aydınlığı yakalamak için sabırsız
Korkusuz olmalı yeniden doğuş
Doğum sancılarına aldırmadan
Sus konuşma
Bozulmasın bu sihir
Güneş gözlerimizde sevişsin
Bronz tenimizde uyansın
Geceleri ay ışığında
Yıldızlar duvak olsun
Bugün yine seni düşündüm
Cennet bahcesindeki hayalini
Bulutlarda gördüm
Dudaklarını,gülüşünü,gözlerini
Pamuk pamuk bulut olmuştu
Şimalden bir kıskanç rüzgar esti,
Gül demetleri içinden
Kırmızı olanı seçtim
Kan damlıyor dikeninden
Şansızlığım heyhat
Şeçtiğim gül’e bak
Kırmızıda vefa yok
Yıl bindokuzyüz onbeş
Yedi düvel karabulut gibi
Çökmüş Boğazın mavi sularına
Sarı saçlı mavi gözlü dev
Yanan gözlerini düşmana dikti
Geldikleri gibi giderler dedi
Adaklar adama
Ağıtlar yakma
Büyüler yaptırma dönmem
Namludan çıkan kurşunum
Karşımda durma delip geçerim
Çüş deve demişler Dilavere
Sevinmiş bitirim
Deveden bin beter
Çift hörgüçlü Dilaver
Lafına biraderim diye girer
Develiğine herkesi ortak eder
Benim ikizim şanssızlık
Geç şöyle karşıma
Kozlarımızı paylaşalım
Yıllarca neydi benle derdin
Ben ağladım sen güldün
Ben uzaklardakini sevdim
Ulaşılmaz olanı istedim
Sıradan aşklar bana yakışmaz
Beni hasret sevgililer yaşatır
Özlemini çekmeliğim içimde
Yavru kuşların annesini beklediği gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!