şah damarımdasın
yani fikrimin caddesinde
uğultular arasında gelip geçenlerin hükmü yok
seni hapsetmişim düşünce hücreme
kapamam olmuşsun
kapatmışım mecburen zorunlu metres
ben demiştim sana
yıllar evvelinden hatırlasana
alttaki komşu gelmişti
gürültü patırdı esnasında
nasıl da gülücükler saçmıştın
özür dilerken
dayanmıyor bu yürek
birinin dayanılmazlığına; mendil ıslaklığına, avuç kapamasına
ucu yakılan mektupların zehir zemberek sözlerine
dayanmıyor
istiyor da metin olmayı; yıkılıp kalıyor çökük duvar haliyle
derin kuyu değilim ki
ıssız kuytu
gece karası yalnızlığı
ya da düşmüş bir kenara yitik
sanma ki acı, hüsran var içimde adım adım gezen
beni sevmekten korkma!
TERÖRLE YAŞAMA SANATI
21.Yüzyılın başında olmamıza rağmen,terör hala ivme kazanmakta.Bilgi çağının toplumları; eğitim silahını kullanarak bu sorunu devre dışı bırakmaya çalışırken; Türkiye ve benzeri düzeyde bulunan; gelişmekte olan toplumlar ise durumdan vazife çıkarma telaşını yaşayarak her geçen gün daha çok ‘kaos’ girdabına girmektedir...
Uzak kadar yakın sesindeki fısıltı
ve şimdi
bir gözyaşı damlası donmuş
yanak süzülmesinde
ağlamak bile ağlıyor
sensizliğin devasa büyüyüşünde...
sen git!
ışıkları kalır bu kentin
gözbebeklerime çakılan...
sen git!
ruzgarlar okşar tenimi
.... uykusuz karanlıklarda
kollarımdasın
düşlerimiz tetikte
kapatabilsek kirpiklerimizi
sırılsıklam olacak gecenin çarşafı
ve tenimiz...
sana yazılası sözleri hapsettim
ruhumda bir hücre
üç harfli ne varsa ikimize dair
sus bıraktım, sessiz haykırışlarda
martılar korktu,
el ayak çekildi hiddetimden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!