ağaçlar anılarını döküyor birer birer
gökyüzü,
rahminden yeni bir ayrılık doğuruyor
örtülüyor üstümüze güz rengi bulutlar
anlatamıyorum
bir tren istasyonunun önündeyim şimdi
insanlar vedalaşıyor dört bir yanımda
gökyüzü belki geleceğe sevdalı
çocuklar da umuda doğuyor sanki
dirençle bekliyor tüm çiçekler yarını
her şey girecektir bir gün yoluna
katrelenmiş gidişlerin ummana vurduğu yerde bekliyorum
ufuk çizgisinde yani hayatımın
çerçilerin sırtında taşıdığı umutlardan
bana düşen tek bir kırıntı dahi kalmamıştır
yaktım çünkü evimi yangınları benliğim bilip
değerli edebiyat öğretmenim ihsan gümüş’e ithaf*
ölümlere sevdalı bir güneyik gibi öpüyorum
yalnızlığın dağladığı topraklarımı
hançeremde çığlıklanmış ezgisi akdeniz’in
çocukluğuma kement vuruyor
göveren çiçekler günden güne soluyor
göğün karanlığı vuruyor üzerimize.
bense oturmuş yurdumu düşünüyorum
keder yürüyor mısralarıma gecelerce…
sonra,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!