Gitme!
Cümlemi bitirmedim daha şehir gözlü,
Birandan yudum alıp bıraktın,
Bu kadar mı boğazında kaldım?
En yoken, biz vardık!
Sen ve ben...
Düne kadar çaresiz gözyaşlarıyla ıslandı boyumuzca dertler,
Bugün kuraklık ve hissizlik sardı bedenimizi,
Ters rüzgarı geç öğrendik...
Tayfun ile lodosu ayırt edemedik biz,
Güneşe büyük anlamlar yükledik...
Kara bulutlar bizi ağlarken yakaladı...
Saydım olmadı,
Sardım olmadı!
Zaten kaçı doğru kalbe gider ki?
Önlenemez arzularla,
Durdurulamayan ağız dolusu yalanlarla...
Kirlenmiş kanla olmazdı bu iş,
Hayatı bir kum torbası gibi düşünün...
Bigün altına cebinden çıkardığı çakısını saplamayacağını nasıl kestirebiliriz?
Çakı poşetimi yırttı ve ben masaya döküldüm.
Yere...
Bi'çok yere...
Yıllarım poşetin içerisindeydi!
Sokakların aynı,
Çıkmazlar gibi...
Geçtiğimiz sokaklarda ayakizlerimiz,
Ancak geçti...
Birçok şey,
Üzerimizden!
Ne zaman baksam yüzüne
Devrilir denizler,depremler nefes nefese,
Eser rüzgar,
Seni bana doğru...
Dindir başını göğsüme
Koskoca şehir,
Her nefes buluyor rızkını...
Martılarla paylaşabilirsin kederini,
Bir simit kadar yakınlar...
Nefes alabildiğin kadar boğulabildiğin,
Yüzlerce insanla yazın sıcağında yürürken
Kumsal boyu seninim,
Deniz sakinliğine rağmen,
Kuma yazılıp çizilenleri boşveriyor...
Bu kez kalp çizme,
Gülüşünü çiz,
Küçük bir rakam çiz,
Gitmelere alıştım ben,
Nehirler, ırmaklar, azgın denizler paklamaz beni...
Aşktan düştüm ben,
Volkanlar, yanardağlar yakmaz beni,
Yüzüm rüzgara dönük tek göz ağladım da kurudum.
Fırtına, rüzgar esmez bana,
Daima birşeyleri değiştirebileceğine inanarak yaşıyordu genç adam,
Mutluluğu gözyaşıyla,
Gözyaşını donuk bir tebessümle izah edebilirdi
İçten içe yakınıyor, yeterince anlaşıldığını düşünmüyordu...
Günler gidiyordu,
En sevdiği melodi bile ona dudak kıpırdatmıyordu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!