Derenin çakılları, sürüklenir dururlar
Sürünmemek elde mi, azgın seller önünde?
Bahtsız gül dalı gibi çöllerde kavrulurlar
Mutluluk mu yağacak şu kadınlar gününde
Kaç sekiz mart gelse de gelene keder olmaz
Niye böyle dutlar yedin bülbülüm?
Yaptığın şakaysa sırası değil.
Pervasız haline o mey saydığın,
İçtiğin üzümün şırası değil...
Şu fani dünyada,garip iklimde
Seni gördüm ışık ışık yol diye
Biçareydim, sevmek yoktu aklımda,
Serçe gönlüm sana kondu dal diye...
Meğer filizlerin küsmüş bahara
Her an dudaklarımı kavuruyorken adın
Gözlerimi nisanın dallarına bağladım.
Bu bahar seliyle de olmaz ise muradım
Sevilmek öyle hoştur
Sen de seversen eğer.
Sevmeyen yürek boştur
Viraneliktir meğer…
Oysa ki bu sıralar
Nevbaharda buldum seni,
Hiç esmesin artık hazan.
Kuruttukça ayaz teni,
Ağlıyordum zaman zaman…
Kumrular dert oluyordu,
Benden coşku dolu şiir istermiş
Hangi hallerime yazsam bilmem ki
Hazan, bana sert yüzünü göstermiş
Sahte gülücükler dizsem, bilmem ki!
Güneş görmese de gülsün diyormuş,
Ver gülü,bir gülü,her gülü yare
Ayrılık arada diken olmasın
Geliver,buluver bu derde çare
Hasretle gözyaşı döken olmasın…
Kalp kini erisin,nefreti solsun,
Geldik, gidiyoruz işte bu handan
Dostça uzanacak el istiyorum.
Bir hışımla gelip geçen zamandan,
Hâlâ bahar yüklü dal istiyorum...
Düşmanım olsa da küsmek yok bana,
Görünmüyor uzak yakın,
Bakın pencereden bakın
Ya koşup dışarı çıkın
Kupa kupa kar yağıyor…!
Nutkuma dolanan mevsim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!