Heykel
Hangi iskelede kaldı bilmiyorum,
Oltasına martı konan gölgelerim.
Hatırladıkça,başım hafif öne eğilir
ayak izimin
tozunu bıraktığım kaldırımlarda
Yağmurun şakırdamasına aldanıp,
Alkışlandığımı hissettiğim günleri.
Eski bir geminin parçasıydı
heykeltraşların
yüzüme sürdüğü
traş bıçağı
Sakalım kesilirken kanar mı bilmem
Güvertesinde
Sevgilimin,yüzüme bıraktığı dudakları.
Islığı duyulur uzaktan
Sabah olsun diye
bağıran horozun
Bense dua ederim ezan sesi ...
Her gece açık tut gözlerini,
Ölmek için bir damla daha kaldı,
ve son bir söz takıldı dilime.
…………………..Seni Seviyorum,
Bu gece yağmur değil,
Ben düşüyorum pencerene.
Dikiz aynasından bakınca
Geçmişe.
Çocukluğumla ben
Yürüyoruz elele.
Sonra bir bank ta oturuyoruz,
Aramızda sıkışıp kalan
Kalbim bir yolcunun uğradığı son durak,
Hiçbir yolcusunu unutmayacak,
Sende gitmek için gelen yolcu gibisin,
Gözlerin bekliyor treni,duyguların sabit,
Hoşçakal diyemem sana hoşçagit…
Bulutlara sır verir gibi,
Her damlaya aşık olur şemsiyemiz,
Ayak izin kalmış yüreğimde,tedirgin yalnızlığım
Sana sakladığım bir şiir daha vardı,
Göğsümdeki mazgallara aktı dizelerimiz…
Perdeye çizilen çıplak saflığın,
Tek suçlusu sokak lambası,
Peki şöminedeki ateşin
Hiç günahı yok mu?
Gece yaşanır gizemli aşklar,
Şiirlerle sevişirsin yorgan altlarında,
Kaybolur yalnızlık,öpersin kelimeleri
Siluetine düşer karanlık,
Gün doğmadan,giyersin mavileri…
Kumsallarda masal anlatır deniz kızı,
Yıldızlar tutuşur avuçlarımda,
Hissettirmeden aşık eder beni,
Ömrümün bütün ağustoslarında…
Hangi iskelede kaldı bilmiyorum,
Oltasına martı konan gölgelerim.
Hatırladıkça,başım hafif öne eğilir
ayak izimin
tozunu bıraktığım kaldırımlarda
Göz kapaklarında yazılı bakışlarının adresi,
Kirpiklerinden dökülüyor mısralar,
Ayrılığı vurguluyor her cümlesi,
Ellerinden sıyrılmış tenimdeki dokunmalar.
Bir samyeli eserse yüreğimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!