beyaz bir zenciyim
iy kadar kötü
asya kadar afrikayım
ırak kadar yakınım
içimdeki yokluğa
gittiğim kadar geliyorum
Acelece geldik dünyaya
Aşkı tadalım diye…
Ürkerek çaldık kapıyı
Yüzümüze bakılmadan kovulduk kapıdan.
Nice sonra çalında aynı kapı
Çıkmadı bize göre bir aşk.
Sıramız gelecek sessizce kayacak yıldızımız.
Geriye bir çift söz,
Ve de bir sevda kalırsa ne ala…
efkarlıyım
elli yıldır filistinim ağrıyor
duvarlar dile geldi
susan dünyaya inat
cennet vadedenler
yarattılar filistinde cehennemi
Dünyanın yaşadığım yere bakan yüzüne
Vurmasın güneş.
Biz böyle iyiyiz.
Havasını soluduğum kentin
Yanmasın sokak lambaları.
Yeter bize;
Rıfat Ilgaz'a
yazıdan konuşuruz hesabıyla
hesap problemi sordu müfettiş
yazının bulunmasından günümüze diye
yanıt gelmeyince sınıftan
Ömrümün bilançosu:
Gören bir çift göz,
Çocuğun avucuna sıkıştırılmış bir gülüş,
Her yangına bir damla su
Kendi yangınına susuz bir hayat.
Bir kez dünyaya,
Afganlı çocuğun
Mülteci gözüyle baktım.
Kör oldum.
Karanlığımı sadece,
“O” çocuğun merhameti yırtar.
bir köy çocuğuyum
hayalleri yaz bitiminde açan
naçar gezdim
ekin diplerinde biten
ayrık otları gibi
tırpan yedim onüçümde
Bir güldün bütün sıkıntılarımı evde,
O günden sonra kalbimi sende unuttum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!