Okul yıllarının hâtıraları
Aşkını tap taze tutar içimde.
Derinden derine aşk yaraları
Acıyı eleme katar içimde!
On dokuz yaşımda neyse düşüncem,
Ey gönül bahçemi talan eyleyen!
Senin de bahçene girerler bir gün!
Bunca çile, bana senin hediyen.
Elbet hesabını sorarlar; bir gün!
Hep kederi yığdın benim dünyama!
Onulmaz aşka düştüm; yandım, yandım kül oldum!
Seherde mâşûkuyla söyleşen bülbül oldum.
Öyle terakkî ettim; o kadar yükseldim ki,
Her rütbeden soyunup Yaradan’a “kul” oldum!
Ne zayıf kuvveti var bana düşman olanın;
Yarım metrelik beze taktım götürüyorum!
Kendini güçlü sanıp imanımı çalanın,
Demirden topuklarla beyninde yürüyorum!
Bir güneş parladı gönül bahçemde,
Kalbimde çiçekler meyveye durdu.
Öğrendi âşıklar aşkı sayemde;
En sonunda beni bir kalpsiz vurdu!
Ey gönül erenleri, ey Allah’ın dostları!
Sizler benim dünyama ölümden uzaktınız.
Kalbimin dört yanında çevrelenmiş duvarı
Sıcak bir tebessümle temelinden yıktınız.
Yıllardır her ne zaman kalbim nefsime kansa;
Yıllar süren uykudan bir kâbusla uyandık;
Milletçe bir soysuzun kızıl nârına yandık!
Ne sağlam bir mayamız varmış ki demek, Bilâl!
Kaç bu kadar yıl geçti, yıkılmadık; dayandık!
Üzülme arkadaş hayattan hissem
Bitmeyince gönül senden ayrılmaz.
Şu yalan dünyadan gidecek isem
Gitmeyince gönül senden ayrılmaz.
Her geçen günümüz içimde anı
Şiir benim kılıncım, ben şiirin kınıyım!
Şiirle katledilen şâirlerin kanıyım!
Lâle bahçeleri, gül bahçeleri
Açılsın gönlünde, solmasın oğlum.
Uzanmasın sana zulmün elleri
Semtine musîbet gelmesin oğlum!
Allahım rızkına bereket versin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!