Benzi solmuş mutlulukları topladım sokaklardan
Yarına çıkarsam nefesimin ardından
Avuntu olsun yüreğimin sızlayan mısralarına
Haykırışlarımın vadesi dolmadan
Yüklenişim geleceğe geçmişin pişmanlığından.
Bende köşedeki bakışın ve dönüşün kaldı
Akşam karanlığında, hislerin çöküşüydü, adı
Köşe,keskinliğiyle umutlarımı yaraladı
Dönüşler olmadı, gözyaşım kana bulandı.
Kalburüstü cefalar benliğimi sorguladı
Kelimelerin hücum ettiği manalarda tasvirin,
Kafdağı’nın ardından kavis alıyor şefkatin,
Doyumsuz his seansında yüreğimde hisselerin,
Olmasaydın olmazdım, benim varlık sebebim...
Karın doyurma çabalarında toprağı işlerken,
Ömürdeki sonbaharlardan bu ayrılık.
Düşen yapraklarda yazmasın mutluluk.
Yüzün gülünce açan tomurcuk,
Baharları kıskandırsın Biricik…
Oradan bakınca ağlayanların karnı tok,
Buradan bakınca tebessüm edecek sima yok.
İsimler farklı ölümler aynı,
Dakikaların acelesi saniyeden çok.
Yolların zikzağında çarpışanlar var.
Yalnızlık sokağında,
Kokusu sinmiş kaldırımlara.
Dilenirim O’nu yollara,
Bilsin düşlerimle her köşe başında,
Pusuya düşerim iki adım sonra…
Davrandığımda, yamalı düşünüşlerden sızıyor gülüşlerin,
Çektiğimde, ürkek nefesimden güç buluyor ismin,
Benliğim yorgun, anılarım terli yokluğunun kışında,
Bedeli ağır sensizliğin, esaretin, meteliksizliğin...
Koşulsuz hislerin hücumuyla resmettim tuvalimi,
İstanbul, Seni Düşünme ızdırabıyla yorarken,
Her adım atışım,benliğimde yokluğum.
İstanbul,Seni Sevme günahıyla doluyken,
Her nefes alışım masumiyetten mahrum.
Ne Anadolu'da ne Rumeli'de nef's rolümü biçerken,
Bu senenin her günü ayrı düştüğümüz an gibi sızlattı.
Nefesinden soluyan heveslerimin doldu miadı.
Körpe tenine tutsak düşlerimin yok ucu bucağı.
Kabullenmek zor, gerçeğin gerekçesine sinmiş yalanı…
Düşününce seni, kendimi kucağında bulurum.
Buğulu bakışların an'larıma not düşerken,
Işığının yansımasındaki açılarda daralırım.
Rastlantıların Şehr-i İstanbul'un yamasıyken,
Yaşamın dikiş tutmaz yaralarında kıvranırım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!