İlla sedasını bilir ervağım
Mayası dört unsur karılmışım ben
Dört mevsim içinde açar nevrağım
Çevresi dikenle örülmüşüm ben
Başım kaldırınca baktım rahmana
Deli gönül ağlar iken gülmeyi bilmelisin
Yanağın ıslatan yaşı silmeyi bilmelisin
Demişler ki delilsiz kul giremez cennetine
"
Halim perişandır şahım sultanım
kapında bir kulun ağlıyor bugün
Çıktı asumana ahım amanım
Gaiplik sinemi dağlıyor bugün
DİLO DİLO YAYLALAR
Asırlardır esiyor cehalet kasırgası
Bilseydik olmazdık zalimin iftirası
Kendini bir şey sanar alemin maskarası
Gökte turnalar öter çöplüktedir kargalar
Dönüp maziye bakarım çile dolu çağım var
Üstünden çok yolcu geçmiş dumanım var dağım var
Üç kıtaya hükmeylemiş aslımız ecdadımız
Gövdemden çınar fışkırdı dalım var budağım var
Yesevinin dergahında sözümüz sohbetimiz
USTAM OLTULU İHSANİ KARŞILAŞMA 1980
Karşılaşma
Divani
Ne kadar deryayı arz eder bir can
USTAM İHSANİ KARŞILAŞMA 1983
Divani
Yıllardır yalvardım dert kaptanına
Alıp götürmedi deryaya beni
Acımadı gözlerimin kanına
Elem keder dolu yıllar
O günler ne günler idi
Yalınayak taşlı yollar
O günler ne günler idi
Dedemin başında sarık
Şerefli Oltu’nun geçmiş tarihi
Yürür menziline katar Oltu’da
Yusuf eli olur Şenkaya Narman
Sınır boylarını tutar Oltu’da
Yusuf ziya ile başlayan dava
KARŞILAŞMA USTAM İHSANİ veDİVANİ 1977
İhsani
Bizim bağda bülbül olup
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!