Sözcüklerin,
Kırıcı oluyor biliyor musun?
O dudaklarına yakışmıyor.
Erik ağaçları,
Gelin gibi giyinmişken beyazları,
Anlatmanın şimdi zamanı mı?
Ey Gençlik! ..
Yakıcı,hüzünlü.
Yırtık yüzlü çocuk! ..
Sen değil miydin?
İzmir'de haykıran.
Sakarya'da,Çanakkale'de destan yazan.
Sırılsıklam olmuşum.
Yürüyorum.
Yalınayak suların içinde.
Körkütük sarhoşum.
İçkiden değil,
Aşkın ızdırabından.
Kıl beş vakit namaz.
İş senin neyine be! ..
Bir selamün-aleyküm çak.
Paralar dolsun cebine.
Sakal bırak,takkeni tak.
Buruşturulup atılan
Bir kağıt parçası gibi hayat
Umutların ucunda
Büyük hüzünler
Coşkulu
Küçük heyecanlarla geçen
-Unutulmayan Aşk-
Genç delikanlı,genç kızın oturması için her zamanki centilmenliğiyle sandalyeyi kendine doğru çekti.Üzerinde mavi ceket,beyaz gömlek,çizgili kırmızı kravat,ütülü gri pantolonu vardı.
Genç kız onun yeşil gözleriyle,her zaman yüzündeki o tatlı tebessümüne aşıktı.Deliler gibi seviyordu.Onunda kendisini
sevdiğinden hiç kuşkusu yoktu.Tam iki aydır buluşuyorlardı.
Lüks arabasından inip yolda yürürken ayağı kaldırım kenarına takılıp düştüğünde,onu kaldıran o sıcacık ellerin sahibiydi
Gövde gösterişi yaparak,kıl beş vakit namaz.
Başına örtü,sırtında aşema,yüzüne peçe tak.
Giy cübbeyi,tak kavuğu camilerde ilahi yak.
Arada bir çığırtkanlık yap,sağa sola tekme at.
Sıvazla şu tepedekinin kambur sırtını.
Hayat ne güzel olacak bak,oh ne rahat.
Baktıkça sevdiğine.
Neşe yerleşiyor yüzüne.
Gülücükler saçıyor.
Yosun renkli gözleri
Akça pakça teni.
Ülke,bataklıktayken,
Kuş misali aşk.
Karga gibi uğursuz.
İçtenlik,coşku yok.
Sahipsiz.
Zift karası.
Aşık olmak istiyordum.
Hep deliler gibi.
Saf temiz duygularla,
Bölüşerek sevgiyi.
Hayatın da ötesinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!