Zifiri karanlığında yalnızlığımın
Küçük bir mum ışığısın
Göz bebeklerime düşen
Bunu da çok gördüysen
Sön git al ışığını
Gönülsüz bir huzmedense
Hiç çıkmak istemezdim sokaklara
Caddelere parklara
Oysa bu gün anladım ki
Hüzün evde kalıyormuş.
Beni evden hüzün bırakmıyormuş
İşte şimdi sevinçten, bu odadan
Cezalıyım cezam idam
Sorma son arzumu kır kalemini
Dayanılmaz oldu zaten bu yaşam
Sorma son arzumu kır kalemini
Yüce dağlar kara rüzgâra mahkum
Dertlilerin yüreği hep nâra mahkum
İdrakin azalır gözlerin görmez
Dizlerinde can kalmaz
Ayakların yürümez
Gençliğine aldanma yarına varmaz
Ellerin tutarken kıymetini bil
Günah çamurundan yüzün görünmez
Hadi çık git yüreğimden,
Bu gece öleceğim ben,
Ölümüm seni üzmesin.
Öleceğim veda etmeden,
Veda yüreğini incitmesin.
Hadi sessizce çık git,
Nasıl görür gözlerim,
Karanlık bir kabirde,
Nasıl duyarım sesleri,
Çürümüş bedenimle.
Bu muamma çözülmez,
Anladım ölmeyince.
Ben geldim suyuna hasret,
Taşına kayana hasret,
Ben geldim yağmurunda yunmaya,
Ben geldim ayazında donmaya.
Özleminle coştum,
Yatağımdan taştım.
Soysuzlaştı zaman
İnsanlar çıkıyor önüme türlü, türlü tipte
Kimi hayatını bağlamış bir şişenin dibine
Kimi kapkaççı
Kimi madde bağımlısı
Kimi de dönme
İçimde garip bir acı boy verir sılaya doğru
Bir deli rüzgar eser yüreğimi sürükler
Koy verir sılaya doğru
Sevgilim toprak
Özlüyorsun biliyorum
Vuslat değil uzak
Kırktan sonra ne kalır ki geriye
Günler ne çabuk geçiyor bak
Ha bir eksik ha bir fazla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!