Şu tul-i emellerle, bitmez ihtirasların,
Nefsim hep peşi sıra koşturmaktan usandı,
Muhabbet sarayının kapısına dayandı.
Şu yalancı dünyanın sahte saadetinin,
Nefsim sonu hüzünlü zevklerinden usandı,
Hakiki lezzetlerle uykusundan uyandı.
Hüznünü dağlara savuran
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı
Devamını Oku
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı


