Hep aynı reçete aynı tarife
Bu benim derdimi çeken anlıyor
Hangi söz yeter ki bunu tarife
Devrilip yerlere çöken anlıyor
Nafile sormayın derdimi benim
Sızlatıp yormayın derdimi benim
Şaşıp hor görmeyin derdimi benim
İçimi içine döken anlıyor
Desem ki verilen sözler nerede
Alnı ak gözü pek yüzler nerede
Tarihe kök salmış izler nerede
Ah çekip boynunu büken anlıyor
Diri bildiklerim gördüm ki ölü
Aratmaz oldular sahrayı çölü
Bırakın yaprağı ağacı gülü
Bağrıma saplanan diken anlıyor
Yanarım yanmakmış gönlümün varı
Yananın bitmezmiş derdi efkarı
Özleyip yürekten yazı baharı
Umudu gül diye eken anlıyor
Her günde hüzün var her günde acı
Anladım derdimin yoktur ilacı
Hangimiz suçlu hangimiz davacı
Lutfedip yüzüme bakan anlıyor
Bükülmüş boyunlar yıkılmış başlar
Konuşsa bu hale ağlardı taşlar
Bir garip lokmalar bir garip aşlar
Ocağın altını yakan anlıyor
Zalimlerin zulmü yürek dağladı
Yürekteki yara kabuk bağladı
Garipler bunca yıl nasıl ağladı
Gözyaşı sel olup akan anlıyor
Hep bu dertle tüketti nefesini
Duyun feryadını duyun sesini
Anaların bitmez gamlı yasını
Karaları başa takan anlıyor
Misalim gariptir yazdıranlar var
Dertlidir canından bezdirenler var
Ümitsiz biçare gezdirenler var
Söyleye söyleye bıkan anlıyor
Ahmet GüllüceKayıt Tarihi : 5.11.2012 14:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!