Bu akşam dolup taştım efendi.
Ölümüm içtiğim için yarına ertelendi.
Gülmekten kırıldım, azrail uykuda enselendi.
Komşu bana bu gece bir iyilik yap.
Sergisi vardı,
Açlığın sefaletin.
Savaşlardan artta kalan.
Yıkık binalar,
Çamurlu yüzler,
Ve yırtık elbiseli insanlar.
Hancı yorgunum ser bir yatak.
Sonra çek git başımdan.
Dokunma efkarıma.
Zaten bu yılda gidemedim memleketime.
Birde sen basma yarama.
Uzaktan geldim,
Meyhaneci kapat kapıyı,
Meftayım, zili çalınmış kapıyım,
Dönencesi kaymış dünyayım.
Bu gece kemancıda,
Dünyası yuvarlak fıçıda benim.
Benim meyhaneci ben geldim.
Dün dostumdan para istedim.
Kardeş vallah billah yok dedi.
Oysa çok severim,
Bunu dedi ya ciğerimi yedi.
Bir şiir,
Sevgilim beni icraya vermiş,
Üç aydır sevgi borcumu ödememişim.
Senedi var kapı gibi,
Hovarda gönlüm imzalı.
Avukata gittim, derdimi anlattım,
Babam benim,
Munzur dağı kadar,
Başı karlı, dumanlı babam.
Elleri nasırlı,
Bir bacağı kesik babam.
Bıyıkları batınca,
Bugün felekten gün çaldım,
İçtim, oynadım.
Bağırdım avazım çıktığınca.
Attım üstümden derdi kederi.
Gamsız gamsız güneşe güldüm.
Denize baktım,
Bir bilsem derdini,
Anlasam dağ gibi yüreğini eriteni,
Dağ olur yıkılırım başına.
Zından ederim cayır cayır.
Yakarım isyanlarının ateşini.
De be dostum,
Arkadaşım elli iki kağıdıyla fala yumulmuş.
Allah diye bağırıyor.
Seviyorda seviyor diye.
Uyandım,
Yerde iki kağıt duruyordu,
Biri onlu biri beşli,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!