Çatılmadan yerin göğün binası 
Muallakta iki nur'a düş oldum 
Birisi Muhammed, birisi Ali 
Lahmike lahmi de bire düş oldum.
Ezdi aşkın şerbetini hoş etti 
Birisi doldurdu biri nuş etti 
İkisi bir derya olup cüş etti
La'l ü mercan inci dür'e düş oldum.
O derya yüzünde gezdim bir zaman 
Yoruldu kanadım dedim el'aman
Erişti car'ıma bir ulu sultan
Şehinşah bakışlı ere düş oldum.
Açtı nikabını ol ulu sultan 
Yüzünde yeşil ben göründü nişan 
Kaf ü nun suresin ol(udum o an
Arş kürs binasında yare düş oldum.
Ben Ademden evvel çok geldim gittim
Yağmur olup yağ'dım ot olup bittim 
Bülbül olup firdevs bağında öttüm
Bir zaman gül için har'a düş oldum.
Adem ile balçık olup ezildim
Bir noktada dört hurufa yazıldım 
Ademe calı olup Şit'e süzüldüm 
Muhabbet şehrinde kara düş oldum.
Mecnun olup Leyla için dolandım
Buldum mahbubumu inanıp kandım 
Gılmanlar elinden hulle donandım 
Dostun visalinde nar'a düş oldum.
On dört yıl dolandım Pervanelikte
SIDKÎ ismim buldum divanelikte
Sundular aşk meyin mestanelikte
Kırkların ceminde dar'a düş oldum.
SIDKI'yam çok şükür didara erdim
Aşkın pazarında hak yola girdim 
Gerçek ariflere çok meta verdim 
Şimdi Hacıbektaş Pire düş oldum.
Kayıt Tarihi : 19.6.2015 16:50:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!