Hangi duadır yakınlaştıran, hangi yalvarış?
Hangi geceden kalmadır, bayatlayan, akan bu yağış?
Yüreğimi büzüştürmez çöldeki bu karakış.
Ya El-Müddessir, gidişin hangi şehre, hangi öteyedir bu kalkış?
Çarklara takılmışsa, dönmez mi devirler?
Zamanı suçlayıp dururlar, tağuta düşmüş sefiller.
Hiç mi muhakeme etmezler, hiç mi düşünmezler?
Ya El-Müddessir, sensiz neden kupkuru olur yeşil çöller
Şükürsüz dolanır kirli, paslı diller.
Cilbabsız, el ele dolaşır virane sevgililer.
Ruhuma mühürler vurulmuştur,
Kalbime örülmüştür ipekler.
Ya El-Müddessir, nefessizler Yevmü’l-Âhir'den neden dönmezler?
Oyunlar icat ederler, koskocaman bir oyun içinde.
İyi bilirler sır saklamayı mürekkepli kalemlerde.
Din konuşulur seküler meclislerde.
Ya El-Müddessir, kokun kalmış asırlardır Bedir’de..
Kayıt Tarihi : 18.5.2025 00:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!