NESİN SEN CANTANEM...
Nesin sen BİRTANEM, nesin?
Şarkı mı, yoksa bir ezgi mi?
Bir rüyanın ortasında yankılanan ses misin,
Yoksa kalbimin atışına karışan dua mı?
Destan mı, yoksa bir şiir mi sen?
Her kelimesiyle beni yakan,
Her hecesiyle içime işleyen...
Delirtiyorsun vallahi, billahi,
Nesin, Allah’ını seversen sen?
Acı mısın, tatlı mı,
Bal mısın, şerbet mi?
Yoksa bir yudumda içimi ısıtan aşk mısın?
Ya da... ya da...
Bir nefes kadar yakın,
Bir ömür kadar uzak mısın bana?
Sen nasıl bir sevdasın? Sen Cântanem Allah için Nesin Sen...
Bilmediğimden değil sorularım, ömrüm,
Ben seni her zerremle ezberledim.
Sesini, gülüşünü, o bakışını...
Ama tarif edemem; kelimeler yetmez sana.
Doyumsuz tadından şiirlerde yorduğum,
Her mısrada adını anıp sustuğum,
Saymakla bitiremediğim sıfatlar koyduğum…
Sen nasıl bir sevdasın böyle?
Ay’sın, güneşsin,
Bazen su, bazen ateşsin,
Hem ak’sın, hem kara…
İçimde derman, dışımda yara…
Gündüzleri aşk’sın,
Geceleri hasret,
Bir yanımın umudu, bir yanımın kederi...
Dudağımda bal’sın,
Kalbimde şerbet...
Özlemlerimde kah acı, kah tatlı bir hicran,
Bir gülüşünle cennet, bir suskunluğunla cehennem...
Ve ben, her defasında aynı yerden yanarım,
Adını her anışımda içimden bir parça kopar.
Yine de vazgeçemem senden,
Çünkü sen — evet, sen —
Hem cezam, hem affım,
Hem varlığım, hem yokluğumsun.
İşte sen, öyle bir sevdasın…Cântanem
Ne anlatılır, ne unutulur,
Sadece yaşanır, derin bir içe çekilir,
Ve kalbin en derinine gömülürsün…
Kayıt Tarihi : 11.10.2025 00:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!