Bir aslanın çenesinde asılı
Ölü bir ceylan değil
Sadece dünya
Binlerce ceylanın Afrika da
Rüzgâr gibi özgürlüğe koştuğu
Yerdir dünya
Çocukluğumda hep kumbarmın
Açılmasına üzülürdüm
Bankacı amca açardı
Oysa aferin alırdım
Ben yere döküleni toplardım
Onlarıda verirdim
Gecenin son saatlerinde
Sokak lambasının etrafında
Dönüp, dönüp duruyorlar
Yarasalar, yarasalar
Uyuyabilmem için.
Bari işe yarasalar, yarasalar
Onlar
Sürmüş sürüştürmüş
Astarı yırtık kanepeye
Sere serpe oturmuşlar
Loş ışık
Biri onun yerinde olmaya can atıyordu
Diğeri onun yerinde olmaya asla düşünmezdi
Biri sokak kedisi
Diğeri kasabın kedisiydi
Gün oldu kasap öldü
Aynı şehrin bir kaç semt ötesinde
Yaşayan aynı kasabalı dostlardı
Bugün görüşürüz, yarın görüşürüz
Derken,
Koca sekiz yıl geçmişti
Oysa aynı kasabanın
Düşme bir kere
Sen eğer kalkmasan
Bekleme uzatılacak elleri
Düşenle beslenir
O ellerin sahipleri
Gemi yanaştı mı
İnebolu limanına
Haber salınır ahaliye
Mühimmat geldi…!
Koşar herkes limana doğru
Koca kasaları sırtlanırlar,
Toprak adımlarıma hasretse
Çiçekler ellerime hasretse
Ve kelebekler gurbette beklerse
Bu sabah güneş doğmuşsa neyleyim.
Benim şehirim beton giymişse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!