Rengarenk dünyanın gri tonlarında tıkılı kaldık,
Unutmayı beceremedik belki, alıştık.
Önümüze bakmak varken, geçmişte kaldık.
İyi insanlardık biz, oldukça da saftık.
Belki bu yüzdendi bütün hatalarımız;
Aşık değilim sana, seviyorum seni ben.
Sende beni sevsen,
Ne alkol, ne sigara, ne de başka bir dert; sadece sen.
Bu şehirde yalnızım, adımlarım yankı
Kalbimde boşluk var, sanki sonbahar akşamı
Gözlerim o sokaklarda, vardır belki bir umut izi
Sensiz geçen günler, geceler kadar sinsi
Her köşebaşı anı, her sokak seninle
Boşluktayım, çok derin bir boşluktayım.
Kimse beni takmıyor mu, yok mu sesimi duyan?
Sanki ellerim ayaklarım bağlanmışta bir salın üstünde okyanustayım.
Yanımda değil, yardım edemez ama annemdir tek sesimi duyan.
Çocukları güldürdükten sonra alkol içmeye giden palyaço gibiyim.
Geçerken dalıp gittiğim sokaklar,
Çok şeyler anlatırlar bana.
Artık boş lakin, çok şey görürüm oralarda.
Yüreğimle zihnim arasında çıkar büyük bir çatışma.
Issızlaşmıştır sana o sokaklar, millete cıvıl cıvıl iken.
Teslimiyet midir en iyisi?
Ya da, "dünyaya bir kere geliyoruz" diyip hayatını yaşamak mı?
Yoksa cennette huri kazanmak için mücadele mi?
Hepsi saçma bana göre, iyi insan olmak yeterli.
Ben terk etmeyi bilmem,
Öyle veda etmeyi de bilmem zaten,
Çantamı bile almam yanıma, hiç kimseye bir şey demeden giderim.
Vedalar çok zor bir imtihandı benim için,
Gözlerimden yaş akacak diye kendimi sıkar, gülümserdim.
Bu hayatta sadece veda etmeyi öğrenemedim,
Küçükken kimsenin hayali değildi böylesine kötü bir hayat yaşamak.
Çoğunun hayali öğretmen, doktor olmak.
Büyüdükçe çocuk, tek isteği başarılı olmak.
Biraz daha büyüyünce, bulunduğu ahvalden kurtulmak.
Her şeyden sonra, unutmak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!