Kaybım büyük, kazandıklarımı sorma.
Taşıdığım can, işte o asıl yük.
Faili belli, yargısı belirsiz bir suçum,
Gözlerin, kaybolduğum yerin olay mahali.
Velhasıl zordur kadın olmak;
Küfrederken bile anasından der, başlarlar söze..
Oysa;
Yardı, yarendi,
Seni de doğuran,
Göğsünden akan sütle karnını doyuran
Duvarlar örersin bazen etrafında
Kimseleri sokmak istemezsin dünyana..
Dokunsalar kopacak sanırsın,
Yok olacak o incecik pamuk ipliğin..
İçerden kitlersin kapılarını
Ve yok edersin anahtarlarını.
Hadi şimdi bana 1 Nisan şakası yap;
''Yeryüzünden adaletsizliği, haksızlığı,
Zalimin zulmünü yok etmenin yolunu buldum'' de
''Ömrünce mutlu olmanın yolunu buldum ''de,
''Senden çalınan bir ömrü geri getirdim'' de,
Umursamaz tavırlarınla dağladın yine ciğerimin en derin köşelerini..
Sessiz sedasız bakıyorsun yine,
Gümüş camın arkasından..
Ağlarsam ağlıyor, gülersem gülüyorsun.
Cevap vermiyor, benimle aynı cümleleri kuruyorsun.
Elini uzatır gibi yapıp, geri çekiyorsun.
Ne güzel çocukduk bir zamanlar,
Büyük hayallerimiz büyük umutlarımız vardı,
Ne güzel çocukduk, mutluyduk..
Brileri geldi hayallerimizi çaldı,
Birileri umutlarımızı,
Birileri geldi yarınlarımızı çaldı.
Ve yırtık düşlerin içinden çıkıp gelen can,
Dostmusun düşmanmısın bilemedim amma,
Can dedim ya bir kez sana,
Yolunda canım verdim.
Miilyonlarca kez kırıp versende elime
Şu zavallı yüreğimi,
Hep başka hayallerin çocuğunaydı gebeliğimiz,
Hiç kendi düşlerimizi doğuramadık.
Yıllarca sırtımızdaki heybemizde,
Dert yükü taşıdık...
Gün geldi, o kamburu yutup
Boğazımızda yumru yaptık...
Bir Canan sözü derki:
Madem dünya dar,
Madem benli hayat kafes,
Çek git, gözüme görünme..
Çek gölgeni üzerimden
Olmadığın kadar varsın işte,
Dinlediğin tüm masalları, hikayeleri unut.
Hadi yenisini yazalım seninle;
Vakit, aşk-ı kıyamet...
Kötü büyücülere yedirelim bu kez elmayı,
Prens uzatsın bu sefer saçlarını




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!