İlk aşkım
Gözümde parlayan ışığım
Babam, merhaba!
Elimde yoldaşım, dertdaşım
Sana günün yirbeşinci saatinden
Yılın beşinci mevsiminden yazıyorum
Bir çift kumru çeldi aklımı
İki dal çer-çöp toplamayı becerememişim
Çelimsizmiş ellerim
Tırnaklarımı kaderin ciğerine geçirememişim
Ya Rabbim irkildim...!
Madem ki buharlaşmaya başladı kirpikler,
Biz her gece kendi kurduğumuz tahtlara çıkarıyoruz kendi kendimizi
Ve her sabah kendi elimizle yıkıyoruz
Kendi kurduğumuz monarşiyi
Her kaba akıyor, hiç bir kabın şeklini almıyoruz
Bir kalp öteden bakıyoruz dünyaya
Ve kendimize
Doğan her şiirin sancısını ben çektim,
Hem analığı hem ebeliği düş'tü payıma.
Kendi göbeğimi kendi elimle kestim.....!
Bir tre boyu ömrüm
İki parantez arası
Sığındığım, sığdırdığım
Ben yedi başlı bir ejderhaydım
Masalların baş kahramanıydım
Masal anlatan kalmadığı çağa çattım
Masalı anlatan oldu uykuya dalan
Şimdi
Tam şuan
Güneşin son demleri
Bir bir toplama vakti;
Yaşını, yasını
Bir bir ipe asma vakti
Şimdi dönsem yüzümü yağmura
Heybemde taze şiirler
Saçlarımda biraz gökkuşağı
Dua dua çiselesem
Akraba kuşların göçünde çarpıstıkları köprü
Parmak uçlarında ki derin acılı çizgi
Belki bir gece yarısı uyandırır bir şiir seni
En tatlı rüyandan...
Sabah uykumu bölen patatesciden özür dilerim
Çok küfür ettim arkasından..
Gece yarısı şiir içmek için böldüğüm uykuları düşününce
Ayıp etmişim
Çabuk gel dedi adam,
Çay demli; acıtmadan içmeli...
Sarmaşıklarla sarılmış çardakta
Bir ayağı çatlak masa
Masada Antep kâhkesi
Yavrucağım,
Sınarlar seni
Açık yaralarından
Gizli rüyalarından
Sessiz ağıtlarından
Kalabalık yanlızlığından




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!