Cam Bakarım(*) Ey Oğul

Oy beşime beşime
Anam girer düşüme

1-
Saksıdaki fesleğenine takıldı gözüm
sonra akvaryumundaki suya
ve yeşille mavi arasında yürürken düşündüm seni
renkler silah taşımasını ne zaman öğrendi oğul

Kitapların ne düşünür bilemem ama
ben kahroldum gidişine
bir de mahallenin kızları üzüldü biraz

Cam bakarım ey oğul
ve gittiğin günden beri
en son dediklerini düşünürüm hep
her bir sözünü terazilerde tartarım
Tam ikiye bölündüm o gün
çok aradı / bulamadı baban da
nereye gitmişti en büyük yarım

Anaların baktığı cam çatlamaz
duyasın ey fidanım
kan kurutsalar da kuzeye karşı

2-
Zorla aldı tanrılar
sıcacık yüreğimin bir parçasını
ve evrenin çekirdeğini yarattık diye
böbürlenip durdular bu güne kadar

Her güzün peşi sıra
gık demeden
bir düzine kış geçirdim üstümden

Cam bakarım ey oğul
yolları deler deli gözlerim
iyilik haberini aldım ya gayrı
beklerim ak saçlı Yıldız dağları kadar
Gavurdiki'ndeki tarla say beni
yağmurumu özlerim

Anaların baktığı cam çatlamaz
duyasın ey fidanım
kan kurutsalar da kuzeye karşı

Eylül’83 Pınarhisar

(*) Cam bakmak: Cam kenarında oturarak gelecek olan
birisini beklemek