Kökü fedakârlıkla beslenen vatan ağacından,
Dökülen en son yapraktır Çakıroğlu,
İdeali olan vazgeçmez ki asla amacından,
Dava tohumlarının ekildiği topraktır Çakıroglu.
...
Utanma yiğidim Rabbinden cenneti iste,
Dilinde kelime-i tevhid vardı son nefeste.
Ülkü tarlasından bizlere deste deste,
Kızıl elmalar biçen oraktır Çakıroğlu.
...
Aldanmıştır bu vatan bölünecek sanan,
Vatan bize sevgili,vatan bize cânân.
Gönderlerde ilelebet hiç inmeden dalgalanan,
Hürriyet sembolü Ay-Yıldızlı bayraktır Çakıroğlu.
...
Bir fidandın daha meyveleri olgunlaşmamış,
Yaşın yirmiyi ya aşmış ya da aşmamış.
Sanki ayakların bu beldelerde hiç dolaşmamış,
Beni ağlatan bu elim firaktır Çakıroğlu.
...
Her gün güneş yeniden doğsa bile,
Nehirler tarlaları sulara boğsa bile,
Ekinler boy verip,yağmurlar yağsa bile,
Gönlümüz sensiz çoraktır Çakıroğlu.
...
Bütün gönüller gamda,bütün gönüller yasta,
Aktı gözlerden yaş,su kalmadı yürekte ki tasta,
Sensin bu davada en büyük üstad,en büyük usta,
Senden sonra gelen herkes çıraktır Çakıroğlu.
...
Kardeşçe yaşamak varken yine ölünecek mi?
Biz birbirimizi yerken batıdan sinsice gülünecek mi?
Şehit kanlarıyla sulanan bu vatan yoksa bölünecek mi?
İşte beni çatlatan bu meraktır Çakıroğlu.
Kayıt Tarihi : 23.3.2023 14:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Merhum Fırat Çakıroğlu anısına...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!