Çağlayamayan
Etkilendiğini sandığın adamın huzuru
Allah'ın yarattığı şu yüzünün nuru
Kurumuş nehirlercesine ağlıyor
Yaş akan gözünün o saf duruluğu
Kaynağın nedir Adem?
Bir âmanın yoluna serdiğin çam dikenleri
Dikenlerden bebeğine saç diken kız çocugu
Dokunma diyor Adem, saçlarıma
Dokunma, görüyorum bozuluyorlar
Dokunmadan dokun ama dağınıklıkları bâki
Dokun âma yollarım köreldi
Akmaz, durur yaşadıklarım
Kıyameti koparmaz kör çocuk makasım
Yaş aldıkça keskinleşip çağlar mıyım?
Dilerse ayna olsun şu nehir sana
Allah dilesin ve her telin düşsün göğün berraklığına
Çırpınışlarını işitirsin o göğün altında
Sesler kısıldıkça kaynak durulur
Dinginlik avuçlarını yakınca anla, bak
Duymaman gerektiğinde ağla
Yaşlar ıslatsın bir kere de telleri
Aşılmasın örgüler, aşınmasın sevişler
Kırılmasını bekleme makasın, bir çocuk çığlığıyla
En az kaç çocuk gerekir Adem?
Kaç can susunca duyulur çırpınışlar
Hangi alkış nehri canlandırır
Suya kolay akması
Ak, dur, ak, bekle, ak-ma
Ağlayacağın günler belli mi Adem?
Hatırında ne kadarcık bir yeri var?
Ağlarken göz yaşlarını saymak istediğin o çocuğun.
Yapamayacağın tek şey parmak hesabı
Bırak kessin, diksin
Tekrar yankısına şahit olamayacağın tiz kumaşını
Yavaşça dikiyor
Kendisine degil, oyuncak bebeğine
Rengarenk bi ton duyuyorsun Adem
Ama o çocuk için her şey pembe.
Kayıt Tarihi : 23.8.2025 03:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!